1 Şubat 2011 Salı

Bir fincan salep için (mi?)

Bir fincan salep için (mi?)



Yazar : Nilda KORKUT 



Bizler salebi bir içecek adı olarak bilsek de aslında Orchis, Ophyrs, Serapias, Barlia, Dactylorhiza gibi yabani orkide çiçeklerinin soğanlarına verilen bir isimdir bu. Halk arasında çayırotu ya da çam çiçeği olarak da bilinen salebin Türk kültüründe yerini alması 8. yüzyıla, Türkler’ in İslamiyet’i kabul ettiği dönemlere dayanır. Şarap ve diğer alkollü içecekler yasaklanmış, onların yerini boza, şıra ve salep almıştır. Tabi Türklerle birlikte Arap ve Perslerin de bu bitkiyi tanıması çok eski dönemlere dayanmaktadır. Özellikle kış aylarında içimi tercih edilen salebin Avrupalılarca bilinmesi ise ancak 15. yüzyılda mümkün olabilmiştir.

İran ve bazı Güney Avrupa ülkelerinde çok az miktarda bulunan salep, aslen Türkiye’de yetişir. Ülkemizde özellikle Güney Anadolu (Muğla, Antalya, Silifke), Güneydoğu Anadolu (Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya), Doğu Anadolu (Van, Muş, Bitlis) ve Kuzey Anadolu (Kastamonu) bölgelerinde görülür. Cephalanthera kotschyana ve Dactylorhiza osmanica (Osmaniye orkidesi) gibi türler sadece ülkemizde yetişmektedir.

Çiçek açma dönemleri türlere göre değişen salebin, kuruyup tohum haline gelen embriyoları rüzgarın yardımıyla kapsüllerinden kurtulur. Doğada kendilerine uygun nem ve sıcaklığa sahip bir yer bulduktan sonra, bitkicik şeklinde ortaya çıkana kadar belli bir süre geçer. 2. yıl soğanıyla birlikte toprak üzerinde tek yaprağı da görülmeye başlayan salep 3. yılda gelişimine devam eder. 4. yıl sonunda ise artık neredeyse toplanmaya hazır duruma gelmiştir.

Bu süre içinde bazıları sonbaharda gelişimlerini devam ettirirken bazıları Mart ayına kadar bu gelişime ara verebilir. Salep bitkilerinin toprak altında iki yumrusu vardır. Biri o sene gövde veren ana yumru, diğeriyse gelecek yıl yumru verecek iri ve parlak olan kardeş (oğul) yumrudur. Bu yumruların şekilleri küremsi, yumurta veya çatalımsı olabilir. Çeşitli toprak tiplerinde yetişebilen salep ormanlarda yetişirse iri yumrulu, çayırlarda yetişir ise zayıf yumrulu olur. Bu yumrular musilaj, glikoz ve glikomannan gibi maddeler içermektedir.

Sağlımız üzerindeki faydaları yüzyıllardır bilinen salep; ishal, mide-bağırsak iltihaplanmaları, bronşit ve öksürüğe karşı kullanılmaktadır. Ayrıca kuvvet verici ve besleyici özelliği de vardır. Eski gemiciler bu nedenle, uzun seferlere çıktıklarında yanlarına mutlaka salep de alırmış. Su veya sütle birlikte hazırlanıldığında şişme özelliği gösteren salep, dondurmanın hammaddesi olarak da kullanılmaktadır. Salepten bu şekillerde yararlanılabilmesi için bir takım işlemlerden geçirilmesi gerekmektedir.

Bunlardan kısaca bahsetmek gerekirse kardeş yumrular Mayıs ve Haziran ayında toplanır. Daha sonra güzelce yıkanır, su veya sütle haşlanır. Bu işlemlerden sonra kurumaya bırakılan yumrular, en son dövülerek toz haline getirilir.

Soyunun tükenmemesi için sadece yan (kardeş) yumrusunun toplanması gerekirken bir dönem iç ve dış talebi karşılamak üzere ne yazık ki salepler bilinçsiz bir şekilde iki yumrularıyla birlikte toplanmış, türlerinin yok olması noktasına gelinmiştir.

Bir kilo salep elde etmek için 1000-4000 yumru gerekmektedir. Ülkemizde yıllık neredeyse 45 ton salep üretilmektedir ki bu da yaklaşık 45-180 milyon yumru demek oluyor. Her ne kadar 1974 yılında bitki şeklinde ihraç edilmesi yasaklanmış olsa da günümüzde Arap ülkeleri, Almanya, Kuzey Kıbrıs, İsviçre, Avusturya, İngiltere, Bulgaristan, İsrail, Romanya, Rusya, Azerbaycan gibi ülkelere toz salep ihracatı devam etmektedir.

Salep türlerinin tamamen tükenmemesi için üretim ve ticaretinin denetim altına alınması gerekmektedir. Aslında insanların bu konuya olan duyarlılığını arttırılması gereklidir. Belki salep içimi veya salep özlü dondurmaya olan talebin bile azaltılması tartışılmalıdır. Aynı zamanda kültüre alınma çalışmalarına da hız verilmelidir. Daha önceki dönemlerde laboratuar (in vitro) koşullarda üretilmesi imkansız diye düşünülmekteydi.

Bunun nedeni besi dokusuna sahip olmayan salebin organik madde ihtiyacını toprakta bulunan funguslarla (mantarlarla) simbiyotik yaşam birliği kurarak sağlamasının yanı sıra fide üretimi yapılsa bile bunların sökülecek hale gelmesi için çok uzun bir zamana ihtiyaç olduğu inancıydı.

Ayrıca laboratuar koşullarında üretilen bitkilerin tarlaya geçirilmesinde de problemler yaşanıyordu. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar, gerçekten ümit verici düzeye gelmiştir. Özellikle Orchis coriophora türünden 5 ay gibi kısa bir sürede bitkicik elde edilmiş, diğer Orchis ve Ophyris türlerinin de başarılı çoğalmaları konusunda dikkat çekici sonuçlar elde edilmiştir.

Bu tür çalışmaların diğer türler için de yapılması teşvik edilmelidir.  Bunların yanı sıra bazı türlerin kümeler halinde geliştikleri gözlenmiş ve bunların kardeş yumrularla çoğaldığı tahmin edilerek, konuyla ilgili bir takım araştırmalar da yapılmıştır. Elde edilen sonuçlarda iki, üç hatta dört yumruya sahip bitkiler bulunmuş; Orchis sancta, Serapias vomeracea gibi bazı türlerin bu şekilde çoğalmaya son derece uygun olduğu gözlenmiştir. Bir yumrudan en az iki-üç kardeş yumru elde edilmiştir.

Diğer türler üzerinde de bu tarz araştırmalar yapılmaya devam ettirilerek, bitki türlerinin ve sayılarının arttırılması sağlanmalıdır. Bu sayede bizler de kışın salep içme keyfinden mahrum kalmayarak bu alışkanlığımızı gönül rahatlığı için de sürdürebiliriz…



SALEP



Diğer İsimleri : Sahlep, Çayırotu, Çamçiçeği, Orchis
Botanik Bilgi : Salepgiller familyasından; tel köklü otsu bir bitkidir. Kökünde 2 tane yumru vardır. Gövdesi, dik ve silindirimsidir. Çiçekleri salkım veya başak şeklindedir. Kullanılan yeri köklerindeki yumrularıdır. Yurdumuzda birçok çeşidi vardır.
Adi salep (Orchis maculata) ormanlarda ve nemli çayırlarda yetişir. Anadolu salepotu (Orchis anatoiica) kırmızı veya mor çiçeklidir. Gıda olarak kullanıldığı gibi ev ilaçlarında da kullanılır.
Yetiştirildiği Yerler : Türkiye olup özelikle batı Akdeniz, Eğe, Marmara ve batı Karadeniz bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilir.
Toplanması-Saklanması : Toprak kazılarak kökünün yumruları alınır.
Bilinen Bileşimi : Salep yumruları müsilaj, glikoz ve uçucu bir yağ taşır.
Faydaları
Göğsü yumuşatır, öksürük ve bronşitte faydalıdır.
Kabızlığı giderir. Basur memelerinde faydalıdır.
Zihni çalışma gücünü artırır. Kalbi kuvvetlendirir.
Aybaşı kanamalarının düzenli olmasını sağlar.
Bağırsak solucanlarının düşürülmesine yardımcı olur.
Vücudun ısınmasını sağlar.
Cinsel gücü artırır.
Kullanım Şekli : Öğütülmüş kök yumrulardan 1 çay kaşığı az su ile bulamaç hale getirilip üzerine 300 gr. su konarak karıştırılıp 15 dakika kaynatılır. Bal ile tatlandırılarak üzerine zencefil ekilerek sıcak sıcak içilir. Aynı tarif süt ile de yapılabir. Günde 4 defa yemeklerden evvel birer kahve fincanı içilir.

Kaynaklar
1.Çağlayan K, Özavcı A, Eskalen A (1998) Doğu Akdeniz Bölgesi’nde Yaygın Olarak Bulunan Bazı Salep Orkidelerinin Embriyo Kültürü Kullanılarak in Vitro Koşullarda Çoğaltılması. Turkish Journal of Agriculture and Forestry 22, 187-191.
2. Erdem E, Atış E (2004) Orkideler Kurtarılmayı Bekliyor. Ekoloji Magazin 1.
2. www.salep.atspace.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...