Son dönemlerde kafe kültürünün daha da yaygınlaşması günlük tüketilen kafein miktarının artışına neden oldu mu? Belki de yeni bir araştırma konusu çıkıyor olabilir. Peki kahvenin etken maddesi olan kafein ve sağlık ilişkisi nedir?
Kafein; kahve, çay, kolalı içecekler, kakao ve kakaolu besinlerin bileşiminde bulunan bir alkaloid’dir. Kafein ayrıca kas gevşetici, dekonjestan ve antialerjik ilaçların bileşiminde bulunabilmektedir.
Bir fincan (200 -250 ml), % 2-2.5’luk içmeye hazır kahve yaklaşık:
100–120 mg, bir bardak çay (5 dakika dinlenmiş)
40-50 mg, kolalı içecekler ( 100 ml) yaklaşık
35 – 65 mg kafein içermektedir.
Sağlıklı yetişkin bireylerde ağızdan alınan kafeinin tamamına yakını (%99) emilir ve ağızdan alındıktan 5 dakika sonra tüm dokularda görülmeye başlar. Fizyolojik bir engel ile karşılaşmadığından beyin, testis ve fetüs dokularına da ulaşır.
Emzikli annelerde süte geçer. Orta düzeyde alınan kafeinin (200–300 mg) iştah artırırcı, uyuşukluk ve zihin yorgunluğunu giderici etkisi olduğu belirlenmiştir. Kafein kalp ve böbrekler üzerinde uyarıcı etki yapar.
Sindirim sisteminde rahatsızlık hissi, mide salgılarında artma, uykusuzluk ve böbrekleri uyararak diüreze (günlük çıkarılan idrar miktarı) neden olabilir. Dİüretik etkisinden bağımsız olarak idrarla kalsiyum, magnezyum, potasyum ve sodyum gibi minerallerin atımını da arttırdığı belirlenmiştir.
Kısa dönemde yüksek dozda alınması kan basıncını artırmakta, ancak bir müddet sonra kişilerde gelişen tolerans nedeniyle bu etki ortadan kalkmaktadır. Günde yaklaşık bir gram alınması iştahsızlık, titreme, baş ağrısı ve kalp çarpıntısına yol açabilir. Günde 5 gramın üzerinde alınması durumunda ise konvülsiyon, koma, solunum ve kalp yetmezliği ortaya çıkabilir. Kafeine hassas, peptik ülserlilerde olumsuz etkisi vardır.
Fetüs dokusuna ve süte geçmesi nedeniyle gebe ve emziklilerin gereksiz kafein alımından kaçınmaları önerilmektedir. Kafeinin metabolizma hızını artırıcı etkisi vardır. Bu nedenle bazı araştırmalarda şişmanlık tedavisinde termojenezi artırarak yararlı etki sağlayabileceği ileri sürülmektedir.
Son yıllarda kafeinin koroner kalp hastalığına etkisi üzerinde önemle durulmaktadır. Ancak yapılan pek çok epidemiyolojik çalışmadan çelişkili sonuçlar elde edilmiştir. Bulgular kafeini, içecekleri ile fazla alan kişilerin aynı zamanda atherojenik (damar sağlığını olumsuz etkileyen) diyet de tükettiklerini, bu nedenle epidemiyolojik çalışmalardan sonuç çıkarabilmenin pek kolay olmadığını göstermektedir.
Dyt. Gülay Hamzaoğlu
Kaynak:http://www.hurriyetaile.com/
40-50 mg, kolalı içecekler ( 100 ml) yaklaşık
35 – 65 mg kafein içermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder