Avrupa’nın Açıkhava müzesi Prag, ihtişamlı müzeleriyle Londra ve alışveriş cenneti Dubai… Bu 3 gözde şehirden biri bayramda adresiniz olabilir. İşte Jolly Tur’un gözde büyüleyen şehirlere yolculuğu
......
Dubai
20. yüzyılın ortalarında sadece bir balıkçı köyüydü. Şimdilerde ise sadece Birleşik Arap Emirlikleri’nin değil tüm Arap yarımadasının en önemli iş ve ticaret merkezi. Bu petrol cenneti Ortadoğu ülkesi, ekonomisi ve kültürüyle kendi coğrafyasına tezat oluşturuyor. Dubai ’’Körfezin İncisi’’ olarak biliniyor. Bu ad, bir zamanlar buralarda yaşayanların, geçimlerini yalnızca denizden çıkardıkları incileri satarak sağlamasından ortaya çıkmış. Ancak inci çıkarmak günümüzde artık yerini ticarete bırakmış. Dubai için ucuz alışveriş cenneti denilebilir. Burada devasa büyüklükte 29 alışveriş merkezi var. En büyük özelliği ülkede vergi olmaması. Dubai’de dünyanın dört bir yanından gelen insanlar yaşıyor. Bu yüzden her ülkenin mutfağından tatlar bulabilirsiniz. Dünyanın en güzel mimari uygulamalarını göreceğiniz bu şehir size çölün huzurlu tenhalarından, çarşı pazarın koşturmasına bir yelpaze sunar.
Prag
Avrupa’nın açık hava müzesi olarak anılır Prag… Son 5 yıldır belki de dünyanın en gözde, en çok turist alan şehirlerinin başında gelir. Prag’da UNESCO’nun koruma altına aldığı bir çok yer vardır. Mutlaka şehir turunun tamamını yürüyerek yapmak, her sokağın tadını çıkarmak gerekiyor. Bu tur en iyi ihtimalle 3 saat alacak ama yorulmayacaksınız. Çünkü her noktası ayrı bir keyif. Prag’da ufak tefek restorasyonlarla yüzyıllardır ayakta kalmış her türlü mimari yapı var. Görkemli St. Vitus Katedrali, ressamlarla dolu Charles Köprüsü, muhteşem Saat Kulesi ve bunların etrafındaki cafeler, restoranlar size hem keyif verecek, hem tarihe yolculuğa çıkaracak. Prag’ın daracık sokaklarında gezerken, ‘’bir masal şehrinde miyim?’’ sorusunu kendinize soracaksınız. Prag’a gitmişken son yılların en gözde Thermal bölgesi mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Ormanın içine kurulmuş bir yer burası. Hatta 1918 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün tedavi amaçlı bulunduğu bu bölgede, Rus Çarı Büyük Petro, Goethe, Pasteur, Tolstoy, Freud gibi onlarca ünlü gelmiş ve kalmış...
Londra
Londra denilince akla ilk başta çift katlı otobüsler, ünlü Big Ben Saat Kulesi ve muhteşem bir saray gelir. Oysa ki Londra bunlardan çok daha fazlasıdır. Tertemiz sokakları, birbirinden ihtişamlı müzeleri, parkları, gece hayatı ile dev bir kültür birikimi ve mozaiğidir. Londra şehri, dünyadaki en etkileyici müzelerden ve sanat koleksiyonlarından çoğuna ev sahipliği yapmaktadır. British Museum dünyadaki en ünlü müzelerden biridir. National Gallery ise 1230’dan 1900 yılına kadar 2.300’ün üzerinde resim ile Avrupa’daki tüm önemli resim okullarının çalışmalarını kapsamakta ve çok sayıda ünlü sanatçının baş yapıtına ev sahipliği yapmaktadır. Science Museum ise buharla çalışan motorlar ve Apollon’un komut modülü de dahil olmak üzere 18. Y.y.’dan günümüze bilimsel konuları içeren gerçek bir müzedir. Başkentte müzik, komedi ve tiyatro için de görebileceğiniz sayısız yer var. Kentin batı tarafındaki tiyatro sahası yeni prodüksüyonlar ve Billy Elliot, The Phantom of the Opera ve Cats gibi uzun soluklu klasik müzikaller için dünyaca ünlü bir bölgedir. Alışveriş de düşünüyorsanız Marble Arch, Oxford Circus ve Tottenham Court Road amacınıza fazlasıyla ulaşabileceğiniz yerler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder