Google’ın Sosyal Ağı: Google+
Google oldukça uzun bir süredir kendi sosyal ağı üzerinde çalışıyordu ve bununla ilgili birçok farklı kaynaktan bloglara bilgiler sızıyordu. Hatta Webrazzi’de neredeyse son 1 yıldır birçok kereler bu konuda paylaşımlarda bulunmuştuk. Mesela bir keresinde “Google sosyal birşeyler peşinde” demiştik, hatta Mart ayında “Google’ın sosyal ağı geliyor mu?” diye de sormuştuk.
Bugün ise Google resmi olarak duyurusunu yaptı ve Google+ (Google Plus) adı verilen sosyal ağını sadece belirli bir kullanıcı grubu için devreye aldı. plus.google.com adresinden ulaşabileceğiniz ve tanıtım turunu inceleyebileceğiniz servis için davetiye talebi şu anda doluluktan dolayı devre dışı bırakılmış olsa da, gelişmelerden haberdar olmak için listeye kaydınızı yaptırabilirsiniz.
Sosyal ağlardaki paylaşım kültürü insanlar için garip ve problemli diye düşünen Google, bu sorunu çözmek için hayata geçirdiğini belirttiği Google+ ile gerçek hayattaki paylaşımı internete taşımayı hedefliyor.
Google’ın aslında bir nevi Facebook’a rakip olarak hayata geçirdiği ama bunu henüz dile getirmediği Google+’da birkaç temel bölüm ve özellik bulunuyor. Aşağıda her birini ayrı ayrı anlatıp, Google’ın resmi olarak paylaştığı videoları da sizler için
Circles
Google+ kapsamındaki kontaklarınızı farklı gruplara kolaylıkla ayırmanıza yarıyor ve her bir grup bir Circle (Çevreler) olarak adlandırılıyor. Facebook’ta da bulunan gruplama özelliğine daha inovatif bir çözüm sunan Google+, paylaşımlarınızı da tabir-i cazise “adamına göre” yapmanıza olanak sağlıyor.
Sparks
Google+’da Sparks (Konular) olarak adlandırılan bölüm ilgi alanlarınızı tanımlayıp, size özel metin, resim, video gibi içeriklerin filtrelenmesine imkan sağlıyor. Şirket özellikle Sparks ile ilgili fazla mütevazi davranmıyor ve “Google’ın web uzmanlığına şükürler olsun” diyerek filtreleme konusundaki başarısının altını çiziyor.
Hangouts
Şahsen benim en beğendiğim ve Google’ın çok doğru bir noktayı keşfettiğini düşündüğüm özellik bu. Hangouts (Takılmalar desek yanlış olmaz herhalde ama Google “Video ile Sohbet Odaları” diyor), öylesine takıldığınız anlarda ister sadece bir grup arkadaşınızla isterseniz tüm arkadaşlarınızla aynı anda görüntülü olarak görüşebilmenizi sağlıyor. Google’ın açıklamasında da bahsettiği gibi, bu özelliği bir mekana gittiniz öylesine takılıyorsunuz ve arkadaşlarınızı gördünüz gibi değerlendirebilirsiniz.
Mobil Özellikler
Google+’da büyük önem verilen bir diğer detay da servisin mobil entegrasyonu. Artık herkesin mobil olarak paylaşımlarda bulunduğunu ve bunu yaparken lokasyon tabanlı olarak çalıştığını bilen Google, tüm yapısını bu kurguya uygun olarak modellemiş. Kullanıcının tercihine bağlı olarak gönderilen tüm içerikler lokasyon bilgisiyle etiketlenebiliyor.
Anında Yükleme (Instant Upload)
Fotoğraf paylaşımları şahsen benim için de çoğunlukla fotoğrafı çekmekten daha zor olmuştur. Google bu noktada da sosyal ağına tamamen gerçek yaşam problemlerini çözmek için yaklaştığını ispatlarcasına anında dosya yükleme özelliğini dahil etmiş.
Çekilen fotoğraf ve videoları ek birşey yapmaya gerek kalmadan kullanıcının iznine bağlı olarak servise yükleyen ve paylaşıma hazır hale getiren Google+, “gerçek-zamanlı” internet için de bir adım daha ileriye gitmiş oluyor.
Herkesle aynı anda bir konuda karar vermek zorunda kaldığınız durumları göz önüne alan Google, Huddle (biraraya toplanmak olarak çevrilebilir ama bunun da Google+’daki Türkçe adı “Grup Sohbeti”) özelliği ile cep telefonunuz üzerinden birden fazla arkadaşınızla mesajlaşmanızın önünü açıyor. Google+’daki kontaklarınızdan istediklerinizle tek bir ekrandan mesajlaşmanıza imkan sağlayan bu özellik sanıyorum ki, birçok kullanıcı için en çok tercih edilecek özellik olacak.
Google’ın site genelinde en üstteki barda Google servislerinin en başında “+You” şeklinde, sürekli erişime hazır olarak bekleyecek olan Google+, kullanıcılar tarafından ne kadar sahiplenecek ve nasıl bir büyüme gösterecek hep birlikte göreceğiz.
Ama dikkat etmek lazım ki, şirket tarafından yapılan paylaşımlardan ve açıklamalardan anladığımız kadarıyla Google+ kısa vadeli ve hızlıca başarıya ulaşması hedeflenen bir proje değil. Zaten belki de o yüzden birçoğumuz için Facebook rakibi olarak tanımlanan Google+’a “Google+ Project” diyorlar.
Açık ve özgür internet vizyonuyla hayata geçirdiklerini belirttikleri Google+ önümüzdeki günlerde büyük olasılıkla daha fazla kullanıcıyı sisteme davet edecek ve onların da görüşleri sosya medyaya düşecektir. Bu süreçte elbette serviste iyileştirmeler ve eklemeler de olacaktır.
Şu an için görünen yüzüyle Google+’ı en azından kendi adıma başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Çünkü temel özellikleri ile sosyal ağların en önemli sıkıntılarını çözmeye aday gibi gözüküyor. Ama yine de geçmişte büyük ses getirerek hayata geçirilen ama başarısızlıkla sonuçlanan Google’ın sosyal odaklı servislerini göz önüne alarak hemen heyecana kapılmamakta fayda var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder