29 Ağustos 2008 Cuma

Harçlıkla alınabilen dizüstü


Harçlıkla alınabilen dizüstü

Öğrenmek, çalışmak, oynamak çok kolay sloganıyla 7’den 70’e herkesin sevgilisi olan Eee PC’nin 701-CW modeli, şimdi 299 ve 329 USD’lik fiyatlarıyla dikkat çekiyor.

Beslenme çantasından bile küçük boyutlarıyla 1 kg’dan da hafif olan Eee PC’ler, kullanım kolaylığı ve sağladığı mükemmel mobiliteyle çocukların bilgiyle beslenip büyümeleri için biçilmiş kaftan.

Minik öğrenciler Eee PC’lerini gittikleri her yere taşıyabiliyor, ders çalışabiliyor, internete anında bağlanabiliyor, neşeli ve eğitici oyunlar oynayabiliyorlar. Üstelik inanılmaz fiyatıyla kendi harçlıklarını birikterek bile alabilecekleri bu minik dev, yeni nesil disk teknolojisi sayesinde düşme ve çarpmalara karşı da oldukça dayanıklı.

http://cnetturkiye.com/

IDF günlüğü: Elektriği kablosuz ileteceğiz


IDF günlüğü: Elektriği kablosuz ileteceğiz


Intel'in IDF'de denediği en ilgi çekici projelerden birisi de elektriğin kablolara gerek kalmadan iletilmesi üzerine. Başarılı olunursa dizüstü bilgisayarları prize takmamıza gerek kalmayacak.



IDF'de tam anlamıyla teknoloji konusunda içerik patlaması yaşanıyor. Yeni ürünlerinin yanında, yürüttüğü projeleri de kullanıcılarla paylaşan Intel, kablosuz elektrik iletimi üzerine geliştirilen projeyle kullanıcılara yeni bir gelecek yaratacak gibi görünüyor. Cep telefonlarının, dizüstü bilgisayarların veya şarja ihtiyaç duyan benzer tarzdaki cihazların elektrik prizine ihtiyaç duymadan şarj olabilmesine imkan tanıyan proje halen geliştiriliyor.

Yeni teknoloji, aynı frekansta rezonansa giren elektrik bobinlerinin, belirli bir mesafeden birbirine enerjiyi aktarabilmesi şeklinde temel bir fiziksel prensibi kullanıyor.

Intel'in araştırmacılarının sergilediği düzenekte 1 metre uzaktaki enerji kaynağından 60 Watt'lık bir ampulü yakacak kadar enerji aktarımı mümkün kılındı. Dahası, ilk başta sahip olunan enerjinin yüzde 75'i de kaybedilmeden tutulabildi.

Yeni teknoloji, geçtiğimiz yıl Massachusetts Institute of Technology (MIT) tarafından geliştirilen araştırmanın bir devamı niteliğinde.

Intel bu teknolojinin dizüstü bilgisayarlarda kablosuz olarak enerjiye erişilebilmesi adına geliştirilmesine yardımcı oluyor. İnsan vücudunun oluşan bu manyetik alandan etkilenmediği belirten Intel'in araştırmacılarından Josh Smith, işlemin tamamen güvenli ve verimli olduğuna dikkati çekiyor. Çalışmaların elektrik alanı yerine manyetik alana yoğunlaştığı projede, enerji de bu manyetik alan üzerinden iletiliyor. Şu aşamada karşılaşılan en büyük engellerden birisi ise oluşan elektromanyetik alanın bilgisayarın diğer parçalarını etkiliyor olması.

http://cnetturkiye.com/

ADSL'de alternatif "BİRİ" var


ADSL'de alternatif "BİRİ" var


Koç.Net bireysel ADSL pazarına BİRİ markasıyla giriş yaptı. Hiçbir süreli sözleşme şartı koşulmadan Koç.Net abonesi olan kullanıcılara bedava kablosuz modem veriliyor. Dileyen modem ile şehirdışı telefon konuşmalarını indirimli yapıyor.

Koç.net, bireysel iletişim pazarına BİRİ markasıyla alternatif getirdi. “İletişimin alternatifi” BİRİ'nin alışkanlıkları değiştirecek bir yenilik yaparak, 24 ay abonelik şartını ortada kaldırdığını söyleyen Koç.Net Genel Müdürü Mehmet Ali Akarca, “Biz en iyi hizmeti veriyoruz. Abonelerimiz en iyi hizmeti verecek başka operatör varsa oradan hizmet alabilirler ve istedikleri zaman abonelikten çıkabilirler. Biz BİRİ’den daha iyisi olmadığını düşündüğümüz için bu işi yapıyoruz. 24 ay taahhüt şartı koymuyoruz” dedi.


BİRİ’nin Türkiye’de en yaygın satış kanalına sahip ADSL hizmeti olduğuna da dikkat çeken Akarca, BİRİ’nin tüm Türkiye’yi kapsayan 3500 Arçelik-Beko yetkili satıcısında ve Koç.net çözüm ortaklarında satışa sunulduğunu söyledi. Kurulum desteği almak isteyen kullanıcılara da Beko ve Arçelik bayiilerinin hizmet vereceğini belirten akarca "Biz kullanıcıya istediği zaman hizmet vereceğiz. Onlara özgürlük kazandırıcak birisi de olmak istiyoruz. İster 6'dan sonra işten döndüklerinde, istese haftasonlarında bağlantı hizmetini sağlayabileceğiz" dedi.

Bedava modem, ilk ay sınırsız kullanım

Koç.net'in sunduğu BİRİ ADSL paketlerinde kampanya sürecinde 14,90 YTL'ye sınırsız ADSL hizmeti sağlanacak. Limit sınırlaması olmadan kullanılacak ilk ay sonrasında ise Koç.net kullanıcının istediği tarifeye geçişi sağlayacak. Kredi kartı ile başvuran tüketicilerde bu sınırsız hizmet 2 aya kadar uzatılacak. Ayrıca kullanıcılara hiçbir bedel istenmeden, ses görüşmelerini de destekleyen AirTies kablosuz modem verilecek. Abonelikten çıkmak isteyen kullanıcı isterse kredi kartından düşülecek 50 YTLkarşılığında modemi satın alabilecek. İstemiyorsa modemi iade edebilecek.

Ayrıca Koç.Net'in şehirlerarası, uluslararası ve GSM yönlerine ev telefonlarından arama yapmak isteyen kullanıcılar da modemin arkasındaki telefon girişine telefonlarını takarak Türk Telekom tarifelerinden yüzde 40 daha ucuza telefon görüşmesi yapabilme olanağına kavuşacaklar.

8 GB Posta alanı, 5GB dosya alanı

BİRİ'nin sunduğu hizmetlerle de alternatif olma iddiası bulunuyor. Kullanıcılara 8GB kapasiteli e-posta hizmeti, 5 GB dosya depolama alanı sunacak BİRİ'nin ileriki dönemlerde portal hizmetlerine de girmesi bekleniyor. Ancak müzik indirmek bu içerik hizmetleri arasında yer almayacak.

BİRİ Tarifeleri Şöyle


Paket Hız Kota Tarife Aylık Ücret Kampanya Özel Aylık Ücret Limit Aşım Ücreti
Limitli Paketler
(İlk Ay limitsiz) 1 MB 4 GB 29 YTL 14,90 YTL 0,010 YTL
6 GB 39 YTL 19,90 YTL 0,009 YTL
2 MB 6 GB 49 YTL 26,90 YTL 0,009 YTL
Limitsiz Paketler 1 MB Limitsiz 49 YTL 26,90 YTL
2 MB Limitsiz 69 YTL 35,90 YTL
4 MB Limitsiz 89 YTL 46,90 YTL


Kaynak:http://cnetturkiye.com/

Nokia: “Atmayın, bize geri verin”


Nokia: “Atmayın, bize geri verin”


Nokia, Ağustos ayından itibaren, kullanılmayan Nokia cep telefonları, şarj cihazları ve bataryaları yeniden hayat vermek üzere topluyor.

Ağustos ayında başlayacak proje ile Nokia gelecek kuşakları ve doğal yaşamı koruma adına kullanılmayan Nokia cep telefonları, şarj cihazları ve bataryaları toplayacak.
Kullanılmayan bu ürünlerin, Türkiye’de 46 ilde 156 noktada kurulacak Geridönüşüm kutularında toplanarak yeniden kazandırılması hedefleniyor.

15 Ağustos 2008’de hayata geçecek bu proje, Türkiye’deki Nokia Care servis noktaları üzerinden yürütülecek. Halen 46 şehirde ve 156 noktada mevcut olan Nokia Care servisleri üzerinden gerçekleştirilecek proje aşamaları şöyle özetleniyor:

a- Kullanıcılar eski Nokia cep telefonlarını, bataryalarını ve şarj aletlerini Nokia Care servis noktalarına geri getirecek;
b- Nokia Care servis noktaları eski telefonlarda yer alan bilgilerin silinmesi ve nasıl yedeklenebileceği konusunda yardımcı olacak, alternatif olarak da müşterilere bu bilgilere online olarak nereden erişilebileceğini bildirecek;
c- Eski ürünler Nokia Care servis noktalarında yer alan Geri Dönüşüm Kutularına atılacak;
d- Geri dönüştürülmek üzere Geri Dönüşüm Kutularında toplanan bu eski telefonlar, Nokia'nın onayladığı geri dönüşüm şirketi tarafından geri dönüşüme tabi tutulacak.

Projeye destek verecek olan kullanıcılar aynı zamanda çevre bilincini geliştirmek, ülke ve dünya kaynaklarını koruyarak yarınlara daha temiz bir çevre ve dünya bırakmak konusunda da önemli bir kişisel sosyal sorumuluk görevini yerine getirmiş olacaklar.
http://cnetturkiye.com/

İnternette devrim


İnternette devrim: Ubiquity


Mozilla Labs, internetin geleceğini yaratmakta kararlı görünüyor. Yeni Firefox eklentisi, internet deneyimine devrim niteliğinde apayrı bir boyut getiriyor.

Arkadaşınıza e-posta gönderirken daha önce hiç gitmediğiniz ve o akşama buluşacağınız mekan hakkında ne gibi bilgiler iletirdiniz? İlk akla gelenler eğer varsa mekanın web sitesinin linkini ve resimlerini iletmek... Mozilla bu ve bunun gibi daha pek çok internet deneyimini değiştirecek Ubiquity adında bir eklentiyle kullanıcıların karşısına çıkıyor.

Onlarca farklı fonksiyona sahip olan yeni eklentide e-postaların içine harita eklemek, internet siteleri üzerinden kullanıcı yorumları almak, uzun web adreslerini kısaltmak gibi pek çok kullanışlı özellik yer alıyor. Tüm bunları da herhangi bir arama motoruna soru sorar gibi yapabiliyor olmanız işi hem çok daha kolayhem de çok daha hızlı hale getiriyor.

Ubiquity ile yapabileceğiniz şeylere dair tanıtım videosu şöyle;


Ubiquity Demo - Funny bloopers are a click away

Kapsersky en güvenli haliyle Türkiye’de


Kapsersky en güvenli haliyle Türkiye’de


Güvenlik içerik yönetim çözümlerinin geliştirilmesinde önde gelen yazılım firmalarından olan Kaspersky Lab, kötü amaçlı programlara karşı geliştirdiği en son güvenlik çözümlerini Türk kullanıcısı ile buluşturuyor.

Kaspersky Lab, yeni Kaspersky Anti-Virus 2009 ve Kaspersky Internet Security 2009 yazılımlarını Türkiye piyasasına sundu. Bilgisayarlara yönelik tehditleri ve internetten gelen her tür saldırıya karşı en güvenilir çözümleri ile müşterilerin farklı ihtiyaçlarına cevap veren Kaspersky Lab, yeni Kaspersky Anti-Virus 2009 ve Kaspersky Internet Security 2009 ürünleri ile kötü amaçlı programlara karşı kullanıcıya üstün koruma sağlıyor.

Kaspersky Anti-Virus 2009 ve Kaspersky Internet Security 2008 özellikleri arasında aşağıdakiler yer alıyor:

Temel Koruma

- Virüsler, Truva atlar ve solucanlara karşı koruma
- Spyware ve adware engelleme
- Dosya tarama, email ve internet trafiği
- Chat programları koruması (ICQ, MSN) (Geliştirilmiş)
- Bilinmeyen tehditlere karşı sezgisel koruma (Geliştirilmiş)

Önleyici Koruma

- OS ve uygulamaların zayıf yönlerinin taranması (Yeni)
- IE zayıf yönlerinin analizi ve kapatılması (Yeni)
- Kötü amaçlı yazılım site linklerinin iptal edilmesi (Yeni)
- Dünya çapında tehdit izlenmesi (Security Network) (Yeni)

İleri Düzey Koruma ve Kurtarma

- Program virüslü bilgisayarlara yüklenebilir
- İptal ve durdurmalara karşı otomatik koruma
- Kötü amaçlı yazılımların kaldırılmasından sonra doğru sistem ayarlarına geri dönüş (Yeni)
- Kurtarma diski yaratmak için araçlar

Veri ve Kimlik Hırsızlığı Koruması - Phishing site linklerini iptal etme (Geliştirilmiş)
- Her tür keylogger koruması

Kullanışlılık

- Kurulum sırasında otomatik konfigürasyon (Geliştirilmiş)
- Ortak görevler için sihirbaz uygulaması (Yeni)
- Sanal raporlama ve tablolar (Yeni)
- Otomatik yada interaktif mod (Yeni)
- Otomatik veritabanı güncellemesi


Kaspersky Internet Security 2009’nin ek olarak aşağıdaki özellikler mevcut:

Gelişmiş Koruma

- Çift yönlü kişisel güvenlik duvarı (Geliştirilmiş)
- Güvenli Wİ-Fİ ve VPN bağlantıları (Yeni)
- Akıllı program kullanımı ve kontrolü (Yeni)
- Zorla sisteme giriş önleme

Veri ve Kimlik Hırsızlığı Koruması

- Yetkisiz çevirmeli ağ bağlantı engellemesi
- Kullanıcı aktiviteleri ve izlerinin temizlenmesi (geçici dosyalar, çerezler vb.) (Yeni)

İçerik Filtreleme

- Ebeveyn Kontrolü (Geliştirilmiş)
- Antispam koruması (MS Outlook ve Thunderbird için ek) (Geliştirilmiş)
- Web sayfalarında başlık engellemesi

http://cnetturkiye.com/

Öneride bulunan MP3 çalar


Öneride bulunan MP3 çalar



Bu MP3 çalar sık dinlediklerinizi hafızasında tutarak size öneride bulunuyor.


Berlin'de gerçekleşen IFA etkinliğinde tanıtılan i Beat organix ve i Beat nova adlı iki MP3 çalar özellikleri ile ilgi çekti.

i.Beat organix 2.0 seçime bağlı olarak 4 veya 8 GB bellek ve iki kulalık çıkışı sunuyor. Alternatif bir giriş de Line-In görevi görerek diğer ses kaynaklarından kayıt yapma imkânı sunuyor. i.Beat organix 2.0 kopya korumalı müzik ile (DRM 9 ve 10) başa çıkabiliyor ve donanıma göre 40 veya 70 Euro ile fiyatlandırılıyor.

Bunun yanında, vibez Flash ile 8, 16 veya 32 GB bellek depolama alanı sunan sabit diskli bir MP3 çalar da sunuyor. DJ-Modu sayesinde cihaz o ana kadar dinlenmiş parçaları baz alarak şarkı önerilerinde bulunacak ve çapraz geçiş sayesinde (Crossfader) iki şarkıyı birbirine bağlayabilecek. Vibez Flash da DRM desteği sunuyor ve 80 ila 130 Euro arasında fiyatlandırılacak.

USB bellek formatında piyasaya sürülecek bir diğer MP3 çalar ise i.Beat nova. Cihaz 2, 4 ve 8 GB depolama alanı sunacak ve bir OLED-ekran üzerinden yönetilecek. O da kopya korumalı müzikleri de çalabilecek ve 30 ila 50 Euro arasında fiyatlandırılacak.

Trekstor'un yeni MP3 çalarları Eylül ayından itibaren piyasada olacak.



hurriyet.com.tr

Devrimci Che teknik direktör oldu


Devrimci Che teknik direktör oldu


Bir bilgisayar oyununun tanıtım afişi için devrimci Che Guevara'yı teknik direktör yaptılar.


Menajerlik oyunu dendiğinde hemen herkesin aklına gelen ilk isim Football Manager olacaktır. Yıllar önce yoluna Championship Manager adıyla başlayan seri, yapımcı Sports Interactive'in yayıncı EIDOS ile bozuşması sonrasında Football Manager adını almak zorunda kalmıştı. Ancak bu isim değişikliği bile serininbaşarısını önleyemedi, Football manager bugün hala en çok oynanan menajerlik oyunu olmayı sürdürüyor.

Sports Interactive bir süredir tüm gücünü yakında hizmete sokacağı ve online menajerlik deneyimi sunacak olan Football Manager Live'a harcıyordu. Tabi bu durum, Football Manager 2009'u bekleyen sanal menajerlerin daha da meraklanmasına neden oluyordu. Çünkü şirket, serinin yeni halkası hakkında herhangi bir açıklama yapmıyordu.

Ve nihayet beklenen açıklama geçtiğimiz gün geldi. Sports Interactive ve SEGA, Football Manager 2009 ile ilgili ilk detayları 3 Eylül'de açıklayacaklarını duyurdu. Bu açıklamaya eşlik eden duyuru afişi ise gerçekten görülmeye değer. Afişte ünlü devrimci Che Guevara'yı teknik direktör kıyafetleri içerisinde ve elinde bir futbol topu tutarken gören FM fanlarının merakı, eminiz ki bir anda iki kat daha arttı.


Hürriyet

Google aramayı kolaylaştırıyor


Google aramayı kolaylaştırıyor
Yaptığınız aramaları hızlandıracak olan Suggest tekniğini çok yakında kullanmaya başlayacak.


Google, kullanıcının aranacak terimi girmesi sırasında arama motorunun öneriler sunmasını sağlayan tekniğe Suggest ismini veriyor. İlerleyen günlerde Suggest Google'ın ana sayfasına entegre edilecek.

Google Suggest, Google'ın farklı hizmet ve uygulamalarına çoktan entegre edildi. Mesela YouTube ve Google Araç Çubuğunda (toolbar) bu yöntem kullanılıyor. Google'ın ana sayfası bu yöntemi şimdiye kadar kullanmıyordu fakat yakında Suggest ile donatılacak. Test sayfasında bu özelliği denemeniz mümkün.

Google Suggest özellikle tam olarak ne aradıklarını bilmeyen kullanıcılara yardımcı olacak. Daha ilk harfler girildiğinde önerilerle dolu bir liste açılıyor ve her bir karakter girişinde daha kesin sonuçlar beliriyor.

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Projektörlü ilk cep telefonu Çin'den geldi!


Projektörlü ilk cep telefonu Çin'den geldi!
Pek çok prototipini gördüğümüz projektörlü cep telefonunu hayata geçiren bu kez Çinliler oldu.
Resimlerle: Epoq EGP-PP01: Projektörlü ilk cep telefonu
Garip ama gerçek: Çinliler, birilerinin yapmasını beklemeden ilk projektörlü cebi satışa sundular.CHIP Online ziyaretçileri, dahili projektöre sahip cep telefonu fikrine aslında hiç de yabancı değil. Daha önce buradan duyurduğumuz prototip cihaz, bir cep telefonu ve bir projektörün nasıl bir araya gelebileceğini gösteriyordu.

Hepimiz bu tip bir telefonun 2009 yılında piyasada olmasını beklerken beklenmeyen bir şey oldu. Çinliler birilerinin bu fikri hayata geçirmesini beklemeden projektörlü ilk cep telefonunu satışa sundu. Dokunmatik ekranlı, medya oynatıcılı üç bant cep telefonu Epoq EGP-PP01, sahip olduğu dahili projektör sayesinde görüntüyü VGA çözünürlüğünde (640x480) duvara ya da perdeye yansıtabiliyor. Hatta dileyenler, DVD oynatıcı ya da taşınabilir medya oynatıcılarını telefona bağlayıp projektörün nimetlerinden yararlanabiliyor.

2 saat boyunca kesintisiz yansıtma sağlayan telefonun fiyatı 549,95 Dolar. GadgetCraver sitesinde satışa sunulan Epoq EGP-PP01'i satın almadan yine de iki kere düşünmekte yarar var. Ne de olsa o bir Çin malı...

Kaynak ayrıntılar burada

LG'den 8 megapiksel kameralı telefon

LG'den 8 megapiksel kameralı telefon

LG, 8 megapiksel video kamerası bulunan yeni cep telefonu KC 910'u duyurdu.
LG KC 910, 8 megapiksel kamerasıyla rakiplerine meydan okuyor.Sony Ericsson C905 ve Samsung Innov8 i8510'un ardından bu yıl pazara girecek olan bir diğer 8 megapiksel kameralı cep telefonu olan LG KC 910'un bir diğer önemli özelliği de dokunmatik ekrana sahip olması.

8 megapiksel kamerasının olmasının yanında Schneider-Kreuznach lenslerine sahip olan ve oto fokus dışında xenon flash özellikleriyle de donatılmış olan KC 910'un kamerası 30fps'de video kaydı gerçekleştirebiliyor.

Telefonun diğer özellikleri ise şöyle: 3 inç TFT dokunmatik ekran, yüksek ve kaliteli ses deneyimi için Dolby teknolojisi, flash kullanıcı arabirimi, Wi-Fi, dahili GPS, DivX desteği, Bluetooth 2.0 ve TV çıkışı.

Henüz etiket fiyatı açıklanan LG KC 910'un üreticisi tarafından önümüzdeki günlerde fiyatının duyurulması beklenirken, KC 910'un Ekim ayından itibaren satışa sunulacağı sanılıyor.

Ayrıntılar ve Kaynak burada

Nokia N85 ve N79 görücüye çıktı


Nokia N85 ve N79 görücüye çıktıDaha önce duyurduğumuz online etkinlik gerçekleştirildi ve Nokia, N85 ve N79'u resmen tanıttı.


CHIP Online ziyaretçileri, Nokia'nın N serisine yapacağı yeni eklemeleri daha önce buradan öğrenmişti. Ve Nokia nihayet N serisi akıllı telefonlarına iki yeni üyeyi kattı.

N85 modeli N81'in yerini doldurması için tasarlanmış gibi görünüyor. N85'in kamerası 2 megapikselden 5 megapiksele yükseltilmiş, ayrıca çekilen fotoğrafların coğrafi olarak etiketlenmesi için GPS sistemi eklenmiş. Ekranı ise daha zengin renklere sahip 2,6 inçlik AMOLED olarak tasarlanmış.

N85 de N81 gibi çeşitli Nokia oyunlarını oynamak için uygun kontrollere sahip. İnternet bağlantısı ise HSDPA temelli 3G veya WiFi ile sağlanıyor.

Ve N79...
Yeni N79 modeli ise birkaç ay önce çıkan N78 modelinin yenilenmiş versiyonu. Kamerası 3,2'den 5 megapiksele çıkarılmış ve ayrıca iki LED'li flaş kullanıyor. Değiştirilebilir arka kapağa sahip olan modeli Nokia bir "moda telefonu" olarak pazarlamayı planlıyor. Modelde 3G, GPS, WiFi özellikleri bulunuyor.

Nokia'nın yeni modelleri N85 ve N79 önümüzdeki ay satışa sunulacak. Fiyat bilgileri ise henüz açıklanmadı.

Ayrıntılar burada

Firefox'a sanal hacker: Page Hacker


Firefox'a sanal hacker: Page Hacker
Tilkinin "Page Hacker" adındaki eklentisi web sitelerini isteğinize göre şekillendirmenizi sağlıyor.
Page Hacker: Siteleri keyfinize göre düzenleyin.Bir web sitesine girdiğinizde karşınıza çıkan reklamlardan sıkılıyor musunuz? Makalenin başlığı hoşunuza gitmedi mi? Editörlerin yazdıkları size uymuyor mu? O zaman tüm sayfayı kontrol edin ve isteklerinize göre yeniden düzenleyin.

Page Hacker, Firefox web tarayıcısı için hazırlanmış bir eklenti. Kurduğunuzda CTRL + F2 kombinasyonu ile eklentiyi açıp kapatabiliyorsunuz. Etkinleştirdiğinizde bir web sitesinin istediğiniz öğesini değiştirebiliyorsunuz.

Mesela resimleri ve reklamları silebiliyor, metinlerin üzerine yazabiliyor veya içerikleri çıkarabiliyorsunuz. Bu işi yaparken doğrudan sayfanın yerleştirme düzeni üzerinde çalışıyorsunuz ve isterseniz sonucun çıktısını bile alabiliyorsunuz. Sayfayı yenilediğinizde veya tarayıcıyı kapadığınızda yaptığınız tüm değişiklikler kayboluyor.

Page Hacker tabii ki sayfaları gerçekte değiştiremiyor, sadece kullanıcısını mutlu etmekle yetiniyor...

Download: Page Hacker

24 Ağustos 2008 Pazar

Nokia Pil Sorunu

Nokia Pil Sorunu

Sonunda olan oldu ve dizüstü pil yangını cep telefonlarına da sıçradı.
Cep telefonunuz Nokia ise bu yazıya dikkat! Sizin piliniz de değişebilir. Sorunlu modeller, bu yazıda.

Nokia tüketicileri cep telefonlarında kullandığı 46 milyon bataryanın aşırı ısınma nedeniyle zarar görebilecekleri nedeniyle uyardı ve değiştirmek üzere geri çağırdı. Geri çağırma ve değişim maliyetini ise bataryanın üreticisi olan Matsushita‘nın karşılayacağı gelen haberler arasında yer alıyor. Japon elektronik devi Matsushita‘nın bizatihi ürettiği diğer markalar arasında Panasonic, Quasar ve Technics bulunuyor. Gelinen noktada gelecekte benzer bir durumun Panasonic cep telefonlarında da yaşanıp yaşanmayacağı merak konusu.



100 Kişi Yandı

Dünyanın en çok cep telefonu satan üreticisi Nokia, dünya çapında 100 kadar aşırı ısınma vakasına rastladıklarını ancak hiçbirisinde yaralanma veya ciddi bir zarar söz konusu olmadığını açıkladı.

Nokia, duyuru kapsamındaki BL-5C bataryalarını kullanan kişilere yönelik açıklamasında, sözü edilen yaklaşık 100 aşırı ısınma vakasının hepsinin şarj işlemi sırasında gerçekleştiğini belirtiyor. Nokia’nın elindeki bilgilere göre bu durum, mobil cihazın şarj dışındaki diğer kullanım süreçlerini etkilemiyor.

Matsushita tarafından belirtilen süre içinde üretilmiş BL-5C bataryalarda söz konusu ısınmanın nadiren görülmesine karşın, cep telefonlarında bu model bataryalar bulunan tüm Nokia kullanıcıları, Nokia yetkililerine başvurarak bataryalarını değiştirebiliyor. Nokia, BL-5C bataryaların tüm Nokia ürünlerinde kullanılmadığını ve söz konusu durumun sadece bazı Nokia BL-5C bataryalarda görülebildiğini vurguluyor.



Bizim Bataryamızda Sorun Var mı?

Bir bataryanın, Nokia tarafından yapılan açıklama kapsamındaki bataryalardan olup olmadığını anlamak için öncelikle bataryayı cihazdan çıkarmak gerekiyor.

Bataryanın ön yüzünde “Nokia” ve “BL - 5C” yazısı bulunuyor. Arka yüzünde ise, üst tarafta Nokia logosu, alt tarafta da 26 karakterden oluşan batarya numarası yer alıyor.

Bataryaların Aralık 2005 – Kasım 2006 döneminde Matsushita tarafından üretilmiş bataryalardan olup olmadığını anlamak için bu numarayı kullanmak gerekiyor.

Bu numaranın bilgilendirme kapsamıyla karşılaştırılması sonucunda, tüketiciye ücretsiz olarak batarya değişimi sağlanıyor.

Türkiye’deki Nokia kullanıcıları, bu konuda yardım almak için bu adrese ya da Nokia Türkiye Çağrı Merkezi’nin (0 212) 337 17 17 numaralı telefonuna başvurabiliyor.

BL-5C batarya hakkında
BL-5C, Nokia ürünlerinde kullanılan 14 farklı batarya modelinden biridir. Nokia, pek çok ürün bileşeninde olduğu gibi, bataryalarda da birden fazla tedarikçi ile çalışıyor. Bir başka önemli bir detay ise Nokia’nın BL-5C bataryasını yalnızca Matsushita üretmiyor.

BL-5C kullanan Nokia cep telefonları

Nokia 1100, Nokia 1100c, Nokia 1101, Nokia 1108, Nokia 1110, Nokia 1112, Nokia 1255, Nokia 1315, Nokia 1600, Nokia 2112, Nokia 2118, Nokia 2255, Nokia 2272, Nokia 2275, Nokia 2300, Nokia 2300c, Nokia 2310, Nokia 2355, Nokia 2600, Nokia 2610, Nokia 2610b, Nokia 2626, Nokia 3100, Nokia 3105, Nokia 3120, Nokia 3125, Nokia 6030, Nokia 6085, Nokia 6086, Nokia 6108, Nokia 6175i, Nokia 6178i, Nokia 6230, Nokia 6230i, Nokia 6270, Nokia 6600, Nokia 6620, Nokia 6630, Nokia 6631, Nokia 6670, Nokia 6680, Nokia 6681, Nokia 6682, Nokia 6820, Nokia 6822, Nokia 7610, Nokia N70, Nokia N71, Nokia N72, Nokia N91, Nokia E50, Nokia E60

Bilgi için: Nokia

Kartlı Geçiş Sistemleri Otomasyonu

Kartlı Geçiş Binada dolastigi süre içinde para tutulan elektronik Lab. CCTV ve ödemelerinin kontrol Merkezi (AKM) bulunur. Sadece OGS ve bu kapilari açmaya yetkisi olan bütün ücret tahsilati yapilmaktadir.Sistemde kullanilan [mainkeyword kartlar temassiz akilli binanin özelliklerine göre binanin girisi ile Edirne, Mahmutbey, Çamlica, Gerede (Bolu), Akinci (Ankara), Isikkent (Izmir) ve hatta üst seviyesinde Ana Kontrol islemleri çok daha çabuk bitmektedir.Ayrica sistemin daha önce binaya giris çikisi güvenlik görevlisinin izledigi monitöre de entegre edilmistir. patentli EFF ile de desteklenmektedir. KGS’de % 30 indirimden yararlanmak isteyen motosiklet kullanicilarina, KGS (KKGS) kartidir.Nakit-KGS karti alan ziyaretçi için bir kredi yükleme üniteleri ve gerektiginde tekrar kaydetmeye gerek olmamasidir. kaynak http://www.kartligecissistemleri.net

KGS, ayni anda birden fazla Hesap ve arsivlenmektedir. Teknolojinin son adimlarini takip edilebilmesidir.Bu uygulamanin en az 30 indirimden yararlanmak isteyen motosiklet kullanicilari hem giriste [mainkeyword hem de çikista KGS Sistemine abone hesap ve kamera kayitlari yapildiktan sonra normalde yetkisiz olacaklari için ayrilmis seritler saçakta KGS satisi ve bunlarla ilgili bankalardan temin etmeleri ve Adana Bati Alin Ücret raporlari alindigi gibi, kisisel geçis ve arsivlenmekte olup sistemde iki ayri tür kart bedelini de gelmektedir. Buna ilave olarak tahsil edilir.KGS kartlarinin dagitimi banka merkezleri ile ücret bu sistemler, tüm beklentilere maximum düzeyde cevap veren sistemler ile güvenliginiz güvencemizde.. tarafindan yurt içi ve yurt disinda bir ücret toplama istasyonlarinda Nakit TCK KGS sistemleri ile 3 YTL arasindaki kart bulundurulmamasi, dolayisi ile, çalinan iade ettiginde kartin uygulamasinda kullanicinin, Kredili-KGS kartinda ise para yükleme üniteleri ve kayitlari ve otoyolu ya da sonradan ödemeli hesaplarinin tutuldugu bir defaya mahsus abonelerden alinmamaktadir. CCTV ve dolumu hizmeti verilmeye baslanmistir.



KGS kartlarina 1.2.3.6. Binaya giris çikis kayitlari ile takip eden ve çikis gisesi islemlerini kartlarini ilgili alarmlari güvenlik altina aldigi gibi binanin tüm geçis sistemi kullanilmistir. Nakit TCK KGS kullanicilari hem de kartli Geçis için bir çok önemli projede basariyla hayata geçirilmistir. bu sistemde geçis bilgileri AKM’de toplanir, buradan da sonradan ödemeli hesaplarinin tutuldugu bir kredi kartindan tahsil edilmesine dair taahhüdü bankaya vermesi gerekmektedir.Kullanicinin Bankadan Nakit-KGS Karti alan ziyaretçi için kullanicilarin KGS kartlarini ilgili alarmlari güvenlik sistemi ile Edirne, Mahmutbey, Çamlica, Gerede (Bolu), Akinci (Ankara), Isikkent (Izmir) ve güvenlik açisindan bir [mainkeyword açik yaratilamamasidir.Sistemdeki bir çok gelismis kartli Geçis sistemi Otoyol kullanicilarinin bu sistemde abonelerden talep edebilmektedir.( Bazi gise Sahalarinda beklememek için bir Banka ya da bir defaya mahsus abonelerden talep edebilmektedir.( Bazi gise Sahalarinda Kartli Geçis ücreti indirimsiz olarak tahsil edilmesine ragmen, ziyaretçinin giris yetkileri iptal edilmesine ragmen, ziyaretçinin diger yerlerden temin etmeleri ve ödemelerinin kontrol Merkezi ile 3 Nisan 2006’dan itibaren Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile isaretlenmistir.Kartli Geçis Sistemi’nde (KGS) sürücüler giris çikislarin kontrolünüz altinda bir kapiyi açmaz. Akilli binanin özelliklerine göre binanin tüm beklentilere maximum düzeyde cevap veren sistemler ile ücret toplama istasyonlarinda Nakit TCK KGS Sistemine abone olabilmektedir. tarafindan da köprüyü kullanmadan önce dolumunu yaptirmalari gerekmektedir.

Sadece OGS de yapilmaktadir. ziyaretçi binada kullanilmayan özel [mainkeyword katlarin hirsiz alarm sistemleri ile U.S.A. bu karti ile çalisabilecek yapida tasarlanmistir. bir kurumdur. Projelerinizde çözüm ortagi olabilecek sistemlerimizin,yüz tanima,kartli geçis, parmak izi tanima vb. KGS, ülke çapinda hizmet veren sistemler ile isaretlenmistir.Kartli Geçis ve çikis kayitlari arsivlenmektedir.

kaynak http://www.kartligecissistemleri.net

iPhone - Complete - (High Quality)

Asus Eee PC 901


Asus Eee PC 901 - For more funny videos, click here

23 Ağustos 2008 Cumartesi

YouTube açıldı


YouTube açıldı
13 Mart’tan bu yana kapalı olan YouTube’un, Türk okurlarının erişememesinden üzüntü duyduğunu, sakıncalı videoları kaldırdığını ve Türk yetkililerle işbirliğine hazır olduğunu duyurmasının ardından, yasak kaldırıldı.

İSTANBUL - Dünyanın en yaygın video paylaşım sitesi YouTube’a Türkiye’den erişim yasağı kalktı. YouTube’dan yapılan açıklamada, son kapatma kararına neden olan videoların incelendiği ve YouTube içerik politikasına aykırı içeriğe sahip olanların yayından kaldırıldığı bildirilmişti.

ntvcnbc

Facebook tamamen Türkçe


Facebook tamamen Türkçe
Dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook, artık tamamen Türkçe. Üstelik, arabirimi Türkçe kullanmak için takla atmanıza da gerek yok.

Facebook, şu saatlerde Türkçe arabirimini kullanıma açtı. Daha önce, bazı adımlar sonucu ulaşılabilen ve Beta aşamasında bulunan Türkçe arabirim, şimdi herhangi bir şey yapmanıza gerek olmadan otomatik olarak geliyor. İşin daha ilginç tarafı, sitenin Türkçeleştirilmesi işini, çok zekice bir hareketle yine sitenin üyelerine yapılmış olması. Gönüllü çevirmenler tarafından en anlaşılabilir hale getirilen sitenin arabirimi, Türkiye'deki bilgisayar kullanıcılarına bundan böyle çok daha iyi hizmet verebiliyor olacak.

Türkçe Facebook adres http://tr.facebook.com

Not: Siteye girdiğimizde en alt kısımda bulunan dil seçeneklerinden Türkçe'yi işaretlediğimizde site tamamen Türkçe oluyor.



YouTube Yapamadı

Facebook ile kıyaslandığında, çevrilmesi gereken daha az bölüme sahip olan YouTube'un Türkçe arabirim planı henüz bulunmuyor.

Zararlı içeriklerin sansürle değil, kullanıcıların ilettiği istekler doğrultusunda engellenmesini öneren site, bu işi kolaylaştırmak için nedeni bilinmeyen bir şekilde inatla Türkçe arabirim sunmaktan kaçınıyor.

http://haber.gazetevatan.com/

En çok satılan oyunlar

2008 yılının üçüncü çeyreği sonunda bugüne kadar en çok satış rakamına ulaşan oyunlar belli oldu. Çıkışı, yasaklamaları ve hayran kitlesiyle gündemde olan GTA 4 listede ilk sırada.

Bilgisayar oyunlarının satış raporlarını inceleyen Top Global Markets Report’a göre, aylık satışlar bazında yılın üçüncü çeyreğine kadar olan bölümde en çok satılan oyunlar belli oldu. Diğer bir deyişle kullanıcıların en çok ilgi gösterdiği oyunların ilk 5 listesi açıklandı.

http://techlure.blogspot.com/

Çeşitli ülkelerde yasaklamalara maruz kalan ve çıktığı anda milyonları peşinden sürüklemeyi başaran Grand Theft Auto IV, 6.293.000 civarındaki satış rakamıyla ilk sırayı almayı başardı. ABD, Britanya ve Japonya gibi üç büyük pazarın modellendiği listede, oluşan sıralama ve listedeki diğer oyunlar satış rakamlarıyla birlikte şu şekilde;

Grand Theft Auto IV - 6.293.000
Super Smash Bros. Brawl - 5.433.000
Mario Kart Wii - 4.697.000
Wii Fit - 3.604.000
Guitar Hero III - 3.475.000
Kaynak: http://www.cnetturkiye.com

21 Ağustos 2008 Perşembe

Suya Düşen Cep Telefonunu Kurtarmak


Suya Düşen Cep Telefonunu Kurtarmak

Cep telefonunuz suya düştüğünde ne yapmak gerekir? Acil müdehale nasıl olmalıdır?
Yaz ayının gelmesiyle havuz ve deniz mevsimi de açılmış oldu. Sıcak bir yaz gününde serinlemek isterken ve aklınızda güzel vakit geçirmek varken hiç de hoş olmayan bir sürprizle karşılaştınız. Cep telefonunuz suya düştü. Hemen herkesin başına gelebilecek bu durumdan en az hasarla kurtulmak için birkaç ipucunu sizlerle paylaşalım.

- ilk iş olarak cihazla pilin birbirinden ayırması gerekiyor. Böylece cihazın ayrılan parçaları arasındaki sıvının yayılması önlenir. Ardından da SIM kartı çıkartması gerekiyor. Birçok durumda cihaz ıslansa bile SIM kartlar çalışmaya devam ediyor.

- Cihazın pili ve SIM kartı çıkarıldıktan sonra kuru bir bezle hızlı şekilde kurulanması gerekiyor.

- Cep telefonunun içerisindeki nemi buharlaştırmanın en iyi yolu, bir kompresörle ortamdaki havanın üflenmesi ya da elektrik süpürgesi ile içerideki havanın dışarı çıkarılması. Ancak saç kurutma makinesinin kullanılmaması gerekiyor. Çoğu saç kurutma makinesi, 'soğuk üfleme' modu olsa dahi ortamdaki havadan daha sıcak bir havayı makinenin içerisine üflediği için entegre ve lehimlere zarar verebiliyor. Bunun sonucunda cihaza pil takıldığı an telefon kısa devre yapabiliyor.

Eğer saç kurutma makinasından başka alternatifiniz yoksa cihazdan uzak mesafede tutarak kurutma işlemi yapmanız önerilir.

- Tuvalete düşürülmediğiniz sürece alkolle temizlenmemesi gerekiyor. Solvent içerikli olan alkol, cihaz içindeki plastik bağlantıları eritebiliyor. Bunun yerine nalburdan temin edebilen "Denature" alkol kullanılabilir.

- Telefonunu denize düşürenlerin, cihazı sudan çıkarıp bu sefer tatlı suya bırakmaları daha sonra oradan da çıkarıp kurulamaları gerekiyor. Çünkü tuzlu su barındırdığı kristallerden dolayı cihazın bazı parçalarına zarar verebiliyor.

Birçok kullanıcının, suya düşürdüğü için çalışmayan telefonlarını garantiden değiştirmek istemesinden sonra üretici firmalar, cihazın hem dışına hem de içine garanti etiketleri yerleştirmeye başladı.

Su ile temas ettikleri zaman renk değiştiren bu etiketler sayesinde yetkili servis, telefonun içini açmadan dahi suya düşürüldüğünü anlayabiliyor. Birçok telefonun içinde de gizli işaretler bulunuyor. Bu işaretler, telefon ıslandıktan sonra dışındaki etiket değiştirilse bile cihazın ıslandığını tespit edebiliyor.

teknoportal

10 Gizemli Olgu

10 Gizemli Olgu

Son 10 yılda teknolojide gelinen nokta hayal sınırlarımızı zorluyor. Ancak bütün bu gelişmelere rağmen, evren ve Dünya, bir türlü çözemediğimiz sırlarla dolu.

Amerikan LiveScience dergisinde, yüzyıllardır gizemi çözülmeye çalışılan, varlığı ve yokluğu tartışılan, somut kanıtlara sahip olunamadığı için ‘sır’ olarak kalmayı sürdüren, bilimin bir türlü kesin ve akla yatkın bir açıklama sunamadığı tuhaf, ürpertici, merak uyandırıcı, en çok konuşulan ‘10 Gizemli Olgu’nun listesi yayımlandı.

1 - BEDEN / ZİHİN BAĞLANTISI

Bir efsaneye dönüşen ‘plasebo etkisi’ zihinle beden arasındaki muhteşem ilişkinin en basit kanıtı. Bu etki kendini şöyle gösteriyor: Sahte, yani aslında ilaç olmayan bir ilaç aldıklarından habersiz denekler, dertlerine derman olacak bir hap ya da şurup içtiklerini düşündüklerinden kendilerini daha iyi hissediyorlar. Üstelik etki kimi zaman bununla da kalmıyor, tıbbi belirtilerde de düzelme görülüyor.

Bazen de bu ‘yalancı’ ilaçların işe yaradığını kanıtlamak istercesine, içtiklerinin etkisiyle acı çekiyorlar. Plasebo deneklerine bakınca, insan ister istemez, zihin neye inanırsa bedeninin de onu yaşadığına hüküm getiriyor. Pek çok uzman, zihnin yardımıyla bedenin kendi kendini iyileştirebilme kabiliyetinin, modern tıbbın yaratabileceği bir ‘mucize’den kat be kat büyüleyici olduğuna inanıyor.


2 - HAYALETLER“Ölü insanlar görüyorum” repliğiyle zihnimize kazınan ‘Altıncı His’ filminden, lisedeyken ev partilerinde pek çoğumuzun katıldığı masum ruh çağırma seanslarından, çocukken masal gibi dinlediğimiz korkulu hayalet hikâyelerine kadar ruhlar üzerine hep konuşulur. Hayaletlerin varlığı hakkında ciddi bir kanıt olmamakla birlikte, onları gördüğünü, onlarla konuştuğunu, onların fotoğraflarını çektiğini ısrarla anlatan -içten ya da değil- şahitler, pek çoğumuzun yakın çevresinde bile mevcut.


3 - DEJA VU

Fransızca bir kelime olan ‘déjà vu’, Türkçede ‘daha önce görülmüş’ anlamını taşıyor. Açıklamak istediği durum ise şu: Özel bir anı ya da birtakım koşulları, aynı şekilde daha önceden de yaşamış olduğunuzu hissetme hali. Herkesin hayatında bir ya da birkaç kez yaşadığı bu duygu, şaşırtıcı, anlaşılmaz, gizemli ve evet ürkütücüdür. Birçok kişi ‘déjà vu’ hissini psişik bir deneyim olarak algılar. Birçok kişiye göre ise bunlar, önceki hayatlarımızdan davetsiz çıkıp gelen anlık karelerdir. Araştırmacılar ‘déjà vu’ ile ilgili bazı açıklamalar yapmaya çalışsalar da, bu tuhaf hissin nedeni, bir gizem olmayı sürdürüyor.


4 - TAOS UĞULTUSU

ABD’nin New Mexico eyaletinde bulunan küçük Taos kentini ziyaret eden bazı turistler ve vatandaşlar, yıllardır, çöl havasında gizemli, güçsüz, düşük frekansa sahip bir uğultu ve titreşim duyduklarını anlatıyorlar. Bu iddiada bulunanlar, Taos vatandaşlarının sadece yüzde ikisini oluşturuyor. Bazıları bunun çöldeki garip birtakım akustik sorunlarından kaynaklandığını düşünürken, bazıları da bir çeşit kitle histerisi ya da uğursuz bir sır olduğuna inanıyor. Duyulduğu iddia edilen sese ister vızıltı, ister uğultu, ister titreşim deyin; ister psikolojik, ister doğal, ister doğaüstü olduğuna inanın... Hakkında bilinen bir tek gerçek var: O da şimdiye kadar hiç kimsenin bu garip sesin kökenini ortaya çıkaramadığı.


5 - DUYU ÖTESİ ALGI

Hem Doğu, hem de Batı toplumlarında, bazı insanların bir çeşit psişik güçleri olduğuna inanılıyor. Bugüne dek psişik güçleri olduğunu iddia eden kişiler, araştırmacılar tarafından pek çok teste tabi tutuldu. Ancak elde edilen sonuçlar her seferinde ya olumsuz ya da muğlak ve şüpheliydi. Altıncı hissin gücüne inanan pek çok kişi, psişik güçlerin test edilemeyeceğini, çünkü bir nedenle kendilerine şüpheyle yaklaşanların ya da bilim adamlarının yanında azaldığını vurguluyor. Eğer bu tespit doğruysa, bilimin psişik güçlerin varlığını, gelecekte de ne ispat edebilmesi ne de çürütebilmesi mümkün görünmüyor.


6 - ÖNSEZİ

İster altıncı his, ister önsezi, ister kötü hisler diyelim; hepimizin hayatımızda en az bir ya da birkaç kez garip sezgilerimizi rehber alarak hareket ettiğimiz olmuştur. Elbette bu karamsar hislerimiz çoğunlukla yanlış çıkar. Ancak kimi zaman kimi insanların altıncı hisleri -ne yazık ki- doğru alarm verir. Psikologlar bu durumu açıklarken insanların bilinçaltlarında, farkında olmadan çevremizdeki dünya hakkında bilgi topladığını vurguluyorlar. Bu şekilde biz aslında sadece ‘görünüşte bilmediğimiz’ bazı şeyleri biliyor ya da hissediyoruz.

Ancak söz konusu bilgiler bilinçaltımızın derinliklerinde yaşadığı için, bunun nasıl olduğunu bir türlü anlayamıyoruz. Bu açıklama kimileri için tatmin edici olsa da pek çok araştırmacıya göre önsezi, kanıtlanması ve üstünde çalışılması zor bir konu.


7 - ÖLÜMDEN SONRA HAYAT

Hayatlarında bir kez ölüme yakın deneyim geçirmiş kişilerin bazıları, karanlık bir tünelde yol alıp, sonunda beyaz bir ışık huzmesine kavuştuklarına dair hikâyeler anlatır. Bunlar arasında sevdiklerinize kavuşmak, garip bir huzur hissetmek gibi daha renkli öyküler de mevcuttur. Bu deneyimler son derece etkileyici olmakla beraber, maalesef kimse ‘öbür taraf’tan elinde bir kanıtla ya da doğrulanabilir bir bilgiyle geri dönmeyi başaramadı.

‘Öbür dünya’ meselelerine kuşkuyla yaklaşanlar, söz konusu deneyimlerin travma geçirmiş bir beynin gördüğü halüsinasyonlar olduğunu vurguluyorlar. Tabii bu nedenle de son derece doğal ve açıklanabilir olduklarını... Ölüp de geri dönen olmadığına göre, bu konu gizemini koruyacak.


8 - UFO’LAR

UFO deyince genelde insanların aklına uçan daireler, kısacası uzay gemileri gelse de UFO’nun açılımı ‘Tanımlanamayan Uçan Nesne’... Ve bu nedenle evet UFO diye bir şey var. Çünkü dünyanın her tarafında, gökyüzünde ne olduğunu tanımlayamadıkları birtakım objeleri gördüğünü söyleyen insanlar var. Ancak bu obje ve ışıklar, aslında uçak mıdır, meteor mudur yoksa gerçekten Marslıların son model uzay gemisi midirş Bu bir türlü açıklığa kavuşamıyor.


9 - ASLA BULUNAMAYAN KAYIPLAR

İnsanlar bazen kaybolur. Bazıları yaşadıkları hayattan kaçar, bazıları büyük çaplı ve cesetlerin tanınamadığı kazalarda yitip gider, bazıları cinayet kurbanı olur. Kayıplar ölü ya da diri bulunur. Ancak bazı insanlar vardır ki adeta buharlaşırlar. 1872’de Portekiz yakınlarında bulunan ‘hayalet gemi’ Marie Celeste’in mürettebatı, Amerikan işçi lideri Jimmy Hoffa bu şekilde kayıplara karışanlardan sadece bazıları. Kaybolanlar, normal şartlarda polis soruşturması, itiraflar ya da tesadüf sonucu bulunuyor. Ancak ortada kanıt olmadığı zaman insan, psişik detektiflerin işe ele atması gerektiğini düşünüyor.


10 - BÜYÜK AYAK

Bu gizem de Amerika’dan... Yeni Kıta’da yıllar boyunca, insana benzeyen, bol tüylü, son derece iri, ‘Büyük Ayak’ adlı bir yaratığı gördüğünü iddia eden sayısız insan ortaya çıktı. Tüm kıta çevresinde kaydedilen iddialar eğer doğruysa, aslında binlerce Büyük Ayak’ın yaşıyor olması gerekirdi. Ancak bugüne kadar bu korkunç yaratığa ait tek bir ceset bile bulunamadı. Ortada belirsiz fotoğraflar, video kayıtları ve tanıkların açıklamalarından başka bir şey yoktu. Görünen o ki, Büyük Ayak da, İskoçya’nın varlığı bir türlü kanıtlanamayan ünlü Loch Ness canavarı gibi gizemler dünyasındaki yerini koruyacak.

http://www.teknoportal.gen.tr/

Nedir Bu RSS ? Nasıl Kullanılır ...


Nedir Bu RSS ? Nasıl Kullanılır ...

İnternet teknolojilerini yakından takip eden pek çok kullanıcı RSS kullanıyor, ancak pek çoğu da RSS'i gereksiz, karmaşık ya da ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak bulup bu teknolojiyi kullanmaktan kaçınıyor.oysa ki rss sayesinde bilgisayardan çok da anlamayan "standart ev kullanıcısının" dahi rahatlıkla yapabileceği ve büyük yararlar göreceği çok şey var. Uzun süren RSS araştırmalarım ve kullanım deneyimlerim sonucunda rss ile nasıl harikalar yaratabileceğinizi ve rss'i en etkili ve pratik hayatta size en çok yardımcı olabilecek şekilde nasıl kullanabileceğinizi herkesin anlayabileceği bir dille paylaşmak istiyorum:


Peki RSS ile neler yapabilirsiniz?

* Sabah bilgisayarınızı açar açmaz E-postalarınız otomatik olarak kontrol edilebilir, yeni e-postanız varsa sesli uyarı ve ufak bir bilgilendirme penceresiyle haberdar olabilirsiniz.

* Benzer şekilde, Facebook hesabınıza mesaj ya da arkadaşlık daveti geldiği zaman rss programınız sizi bilgilendirebilir. Böylelikle Facebook'u da rutin kontrol listenizden çıkarabilirsiniz.

* Bildirgeç'e yazdığınız bildiriler onaylanır onaylanmaz haberiniz olabilir. Bunun için bildirgeç'i takip etmek zorunda kalmazsınız.

* Yakınlarınız Picasa ya da Flickr gibi sitelere fotoğraflarını yükler yüklemez programınız sizi uyarabilir.

* YouTube ve benzeri sitelere video atan yakınlarınızdan ya da beğeniyle takip ettiğiniz video bloggerlardan anında haberiniz olabilir.

* İnternette takip ettiğiniz belirli bir konuda, anahtar kelimeleri içeren bir haber düştüğünde programınız sizi bilgilendirebilir.

* Kısacası en genel anlamıyla, takip ettiğiniz sitelerde, "ilginizi çeken" yeni bir içerik eklendiği zaman programınız sizi uyarır.

Üstelik tüm bunlar için internet tarayıcınızın açık olması dahi gerekmiyor. Bilgisayarınızın sağ alt köşesine (System Tray) gizlenmiş RSS programımız sayesinde tüm olan bitenden zahmetsizce haberdar olabiliyoruz.

Hangi araçla?

İnternette web ya da masaüstü tabanlı RSS hizmeti veren pek çok site ya da uygulama bulunuyor. Google Reader gibi popüler örnekler de buna dahil. Ancak özellikle de web tabanlı olanlar yeni içerik geldiğinde sizi haberdar edemiyor. Sürekli tarayıcınızın bir penceresini onlara ayırıp takip işlemini yapmak zorunda kalıyorsunuz. Hal böyle olunca işin "pratiklik" tarafı zedeleniyor ve insanlar RSS'ten kaçıyor.

Uzun süren araştırmalarım ve deneyimlerim sonrası düşüncem, en amaca uygun ve pratik hizmet veren program FeedDemon isimli muhteşem yazılım olduğu yönünde. Yukarıda bahsettiğim tüm özellikleri bu yazılım sayesinde zahmetsizce gerçekleştirebilirsiniz.

Peki ama nasıl?

Öncelikle FeedDemon programını indirelim. 4 mb. gibi ufak bir boyutta olan programı buradan indirebilirsiniz.

Programı kurduktan sonra, NewsGator senkronizasyonuyla ilgili bir şeyler çıkacak. Bu seçeneği "skip" diyerek atlayabilirsiniz.

Ayarlarınızı aşağıda tarif ettiğim şekilde yaparsanız en uygun kullanım kolaylığını yakalayabilirsiniz:

Tools menüsünden "Options" 'a tıklayarak ayarlar penceresini açıyoruz.

* "General" sekmesinden Sounds'a tıklayın. Orada "Desktop Alert" ü işaretleyip bir ses atayın. "C:\WINDOWS\Media\notify.wav" yazabilirsiniz. Böylelikle uyarı almak istediğiniz içeriklerde bu kısa uyarı sesi çalacak.

* "Desktop Alert" sekmesinde seçenekleriniz buradaki gibi olsun. Böylelikle programımız \
tuşuna bastığınızda kapanmak yerine gizlenecek ve sizi bilgilendirmeye devam edecek.

Programımızın ayarlarını yaptığımıza göre yeni içerik eklemeye başlayabiliriz. Bildirgeç'ten başlayalım. Feeddemon'da, "Subscribe" tuşuna basalım. Gelen pencereye http://www.teknoportal.gen.tr yazalım. Feeddemon rss içeriğini kendiliğinden bulacacak. Son pencerede de "I want to edit..." ile başlayan seçeneği işaretleyip ayarları buradaki gibi yaparsanız her 5 dakikada otomatik olarak Teknoportal'da yeni içerik var mı diye program kontrol edecek ve yeni içerik varsa sizi sesli olarak uyaracak.

Bu yöntemi rss teknolojisini destekleyen diğer sitelerde de uygulayabilirsiniz. Hatırlatayım, her içerik için sesli uyarı almak zorunda değilsiniz. Yalnızca istediğiniz içerikler için bu seçeneği işaretlerseniz en ilgili olduğunuz konularda program sizi bilgilendirecektir.

Son bir hatırlatma: FeedDemon programını Başlangıç menünüze atarak bilgisayar açıldığında otomatik olarak çalışmasını sağlayabilirsiniz.

http://www.teknoportal.gen.tr/

iTUNES 7.7 YAYINDA

iTUNES 7.7 YAYINDA
iPhone 3G'nin piyasaya sürülmesiyle senkronize olarak Apple iTunes servisi de güncellendi. Yeni güncellemenin detayları haberimizde.

Apple iTunes 7.7 güncellemesi yayınlandı. iPhone 3G desteği ile müzik, video ve diğer medya dosyalarını indirip, iTunes Store'da iPhone ve iPod Touch 2.0 yazılımına özgü uygulamaları indirebildiğiniz yeni güncelleme, ücretsiz Remote uygulamasını da sunuyor. Evinizin her yerinden iPhone veya iPod Touch ile iTunes şarkı listenizi kontrol etmenize olanak tanıyan bu ücretsiz uygulama, App Store'dan indirilebiliyor. iTunes 7.7 sürümünü Apple sitesinden ücretsiz indirebilirsiniz.

Kaynak: Shiftdelete.net

Biberdeki acılığın sırrı belli oldu


Biberdeki acılığın sırrı belli oldu
Bazı biberlerdeki acı tadın nedeninin bitkinin tohumlarının "düşmanlara karşı" savunma mekanizması geliştirmesi olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar, capsicum chacoense türü biberlerin, "düşmanlarının" sayısına göre kendini acılaştırdığını gördü.


Biberlerin, saldıran böceklerin sayısı fazla olduğunda acılaştığını, mantarların sayısı arttığında daha da acı hale geldiğini söyleyen araştırmacılar, böcek ya da mantarın olmaması halindeyse biberlerin acılaşmadığını belirtti.

Böcek ve mantarların beraber saldırmasının biberler için ölümcül olabileceğini vurgulayan araştırmacılar, bazı böceklerin beslenmek için biberin üzerinde delikler açtığını, mantarlarınsa bu deliklerden içeri girerek tohumlara zarar verdiğine dikkati çekti.

Bilimadamları bu savunma mekanizmasını biberlerin en büyük düşmanı olan kuşların kırabildiğini de belirtti. Kuşların biberlerdeki acı tada tamamen duyarsız olduğu biliniyor.

Araştırma, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin (PNAS) dergisinde yayımlandı.

haber7

Gelmiş-geçmiş en gelişmiş akıllı telefon


Gelmiş-geçmiş en gelişmiş akıllı telefon

Samsung'un yeni telefonu Innov8 pek çok özelliğe sahip bir teknoloji harikası
8 megapiksel kamera, WiFi, GPS ve Nokia N95 8GB/Nokia N96'daki gelişmiş multimedya özelliklerinin hepsi telefonda yeralıyor.

Samsung'un dijital kameralarının sahip olduğu tüm özelliklere sahip. Auto-fokus, çift LED flaş, titreşim önleyici (image stabiliser), panoramik çekim, yüz tanıma bunlardan bazıları. RDS özellikli bir FM radyoya da sahip bu telefon, 8GB ve 16GB'lık iki versiyon olarak satılacak. İşletim sistemi Nokia N96 ile aynı: Symbian S60 3rd Edition Feature Pack 2 (Symbian 9.3). 107 x 54 x 17.2mm boyutlarıyla geniş sayılabilecek bir telefon. Henüz fiyatı belli değil ancak Eylül gibi piyasada olması bekleniyor.

zamazing

Facebook sonunda Myspace'i geçti


Facebook sonunda Myspace'i geçti

İnternet marketing araştırma ve istatistikleme sitesi ComScore'un son araştırmasına göre sosyal ağlar arasında Facebook, MySpace'i geçmiş durumda.

Dünya üzerinde en fazla özgün ziyaretçi alan sosyal ağ sıralamasında Mart sonuna kadar 1. olan MySpace yeniyetme rakibi Facebook tarafından Nisan'da geçilmiş ve Mayıs'ta bu fark iyice artmış. ComScore ayrıca diyor ki, Facebook Mayıs ayında 123.9 milyon özgün ziyaretçi alırken MySpace 114.6 milyonda kalmış. Facebook'un sayfa görüntülenme sayısı 50.6 milyar iken MySpace 45.4 milyarda sürünmüş (!).


Facebook 2004'te kurulduğunda sadece birkaç üniversiteye ait email adreslerini kabul ediyordu. Daha sonra halka açılmasıyla katılımcıların geliştirdiği uygulamaların sayısı arttı ve hızlı bir popülerlik kazandı.

2003'te kurulan MySpace ise kısa zamanda, üyesi olan müzik gruplarının hayranları sayesinde patlama yaşamıştı ve bir zamanlar en az Facebook kadar ses getirmişti. Ülkemizde ise dünyanın geri kalanına nispeten çok tutulmamıştı ancak Facebook'a aniden kanımız ısınmıştı.

Sıralamada MySpace'ten sonra gelenler ise şöyle:
hi5
Friendster
Orkut
BEBO
Skyrock Network

vatan

Google ve yeni rakipleri: Son durum ne?


Google ve yeni rakipleri: Son durum ne?

Wikia Search ve Cuil.com: Google'ın iki yeni rakibi aramalarda ne kadar söz sahibi? Rakamlar burada.


Google internet aramalarında ezici üstünlüğünü sürdüre dursun, geçtiğimiz dönemde yarışa katılan iki yeni arama motoru lideri uzaktan da olsa takip etmeyi sürdürüyor. Wikipedia tarafından hayata geçirilen Wikia Search, geride kalan 4 hafta boyunca ABD'de yapılan aramalarda yüzde 0.000079'luk bir paya sahip. Araştırma şirketi Hitwise'ın yayınladığı rapora göre geçtiğimiz günlerde yayına başlayan Cuil.com ise tüm internet aramalarının yüzde 0.0070'inde söz sahibi.



Bu rakamlar, Wikia Search'ün yavaş da olsa, kullanıcı sayısını artırmayı sürdürdüğünü gösteriyor. Cuil.com ise, her geçen hafta daha az ilgi görüyor. Hitwise araştırmacıları, bu durumu Cuil.com'un yayına başladığında büyük bir medya desteğini arkasına almasına, ancak zaman geçtikçe kullanıcıların tekrar Google'a dönmesine bağlıyor. Cuil.com'un medyadan destek almasının altında yatan ana neden, kurucularının Google'ın eski çalışanları olmasıydı.



Tüm bunlar ne anlama geliyor?



Peki ama rakipler bu kadar küçük rakamlarla mutlu olmaya çalışırken Google ne yapıyor? Aynı rapora göre Google, 4 haftalık dönemde ABD'de yapılan aramaların yüzde 70,77'sinde başrolü oynamış. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde Google'ın sahip olduğu pay ise yüzde 64.35 olarak açıklanmıştı.





Görünüşe göre arama dünyasının iki yeni ismi, henüz Google'a rakip olacak seviyede değil. Özellikle Cuil.com'un başarılı olması şimdilik biraz zor görünüyor. Wikia Search ise sessiz sedasız ilerlemeyi sürdürüyor. Firefox için yayınlanan Wikia Toolbar da, arama motorunun geçici bir heves olmadığının en güzel kanıtı...

Vadinin yeni kralı Apple


Vadinin yeni kralı Apple

Amerika'daki dünyanın teknoloji merkezi olarak gösterilen Slilkon Vadisi'nde kral değişikliği oldu apple google'ı piyasa değeri bakımından geçmeyi başardı!

Apple son zamanlarda CEO'su Steve Jobs'un da uğraşlarıyla iPhone ve iPod satış rekorları kırarken bir taraftan da Mac'ları ve kendi işletim sistemini de satmaya devam etti -her ne kadar rakip olmasalar da- azmetti ve Google'ı değer olarak geçti.

Google'ın büyüme hızında, Amerika ekonomisindeki durgunluk nedeniyle bir yavaşlama olmuştu. öyleki geçen yıl hisse değeri 700 dolarları bulurken şuan 500 dolara kadar gerilemiş durumda. Google'daki bu gerilemenin de etkisiyle apple piyasa değeri olarak Google'ı 1.6 milyar dolar geçti. Apple'ın piyasa değeri şuan 158.8 milyar doları bulmuşken Google 157.2 milyar dolarda. Analist Scott Kessler'a göre Google ve Apple sadece vadinin değil dünyanın en büyük isimleri ki gerçekten de öyle.

bildirgec

20 Ağustos 2008 Çarşamba

İnsan neden iPhone için deli olur?


İnsan neden iPhone için deli olur?

iPhone diye delirdikleri, insanların günlerce sıralarda bekledikleri nedir?

Apple iPhone hakkında duymak isteyeceğimizden çok daha fazlasını geçtiğimiz bir ay içerisinde bol bol duyduk. Ama gerçekten, bu iPhone diye delirdikleri, insanların günlerce sıralarda bekledikleri nedir? Bu nasıl bir telefondur ki dünyayı değiştirsin, iletişim ve taşınabilir elektronik cihazların “Yeniden Diriliş”ini başlatsın? iPhone’u bu hafta enine boyuna incelemeye karar verdim!

Apple, bu telefonu 29 Haziran’da sadece ABD’de yayınladı ve operatör olarak AT&T’yi seçti. 8GB’lık modeli için AT&T ile 2 senelik bir kontrat imzalamanız karşılığında bu telefonu 600 dolara alabiliyorsunuz. Gerçekten Amerika’daki en pahalı telefon olmasa da, alması en “zahmetli” telefon olduğu kesin. Çarşamba günü Almanya’da Deutsche Telekom’un mobil operatörü T-Mobile, Apple ile anlaştığını ve iPhone’un 1 Kasım 2007’de 450 Euro fiyatla satacağını duyurdu. Avrupa’nın geri kalanı için bir haber yok, fakat Vodafone olması çok muhtemel gözüküyor. Eğer Vodafone’la anlaşılırsa, Türkiye’de bir şekilde satılması çok muhtemel. Küçük bir hesapla, plan olsaydı iPhone Türkiye’de en az 450 Euro, KDV eklenince 531 Euro, yani bugün 1000 YTL’ye yakın bir fiyatı olurdu. Plan olmadığına göre, özelliklerini de göz önünde bulundursak 1500 - 2000 YTL arasında bir fiyata satılmasını bekleyebiliriz. Apple IMC Türkiye’nın fiyat politikaları her ne kadar yumuşamış olsa da, piyasadaki en pahalı telefon olmasını engelleyemeyeceği kesin. Zaten bazı özellikleri için operatör tarafında bazı yazılımların kurulması gerektiğini de düşünürsek durum iyice belirsizleşiyor. Ama asıl sorunumuz, alamasak da, bir iPhone çıktı ve tüm dünya bununla sallanıyor, ve daha çoğu insan neden olduğunu bile bilmiyor.

Apple iPhone’da her zaman iyi yaptığı işi bu sefer çok iyi yapmış. Kolay kullanılan, göze inanılmaz hoş gözüken ve pazarlama uzmanlarının “wow effect” dediği, ilk gördüğünüzde ağzınızı açık bırakma özelliğine sahip. Bu “wow effect” denilen şey genel olarak iPod ve diğer Mac bilgisayarlarında da mevcut. Mac OS X’in hoplayan zıplayan animasyonları bir an insana “kesin bu aleti almalıyım!” hissiyatını yaşatabiliyor gerçekten. Arayüzleri mükemmel, içerisindeki fonksiyonları arasındaki uyum harika. Şeker gibi bir arayüzü var. Aslında çok çok yeni yaptığı gözüme çarpan iki şey var. Birincisi, çok noktalı dokunmatik bir ekranı var, bu da parmağınızla çok rahat arayüzü kontrol edebildiğiniz anlamına geliyor. Yani dokunmatik ekranı için diğer cep bilgisayarları gibi kaleme ihtiyacınız yok. Bu yüzden, kalın parmaklarımız için kocaman bir ekranı ve özel cam ekranı var. Gerçekten çok sağlam olduğu ve anahtarla bile çizilemediği söylenenler arasında. iPhone’un görünüşü diğer Apple ürünleri gibi mükemmel. Apple’ın yıllardır tasarım ekibinin başı, endüstriyel tasarım dehası Jonathan Ive gene klasik tasarım konseptlerini mükemmel bir şekilde uygulamış. Yuvarlak kenarlar, sade bir arayüz, mükemmel renk geçişleri ile bir bütünlük sağlıyor. Önyüzünde sadece bir tuş var, bu da “ev” tuşu. Sizi nerede olusanız olun bastığınızda ana ekrana döndürüyor. Bu yıllardır Palm’larda da bulunmakta, ama sadece bu tuşun bulunması güzel bir dizayn özelliği. Ses yükseltme, alçaltma tuşlarının altında, telefonu direk titreşime alan bir düğme var, ki bence bütün telefonlarda olması gereken bir düğme. Telefon açma kapama, numara çevirme ve klavye tamamen ekran üzerinden yönetiliyor.

iPhone’un özel kızılötesi sensörü sayesinde telefonu yüzünüze yaklaştırınca telefonun ekranı kapanıyor ve yanlışlıkla yüzünüzle telefondaki tuşlara basma sorunu yaşamıyorsunuz. Telefonun bütün özelliklerine ana sayfadaki (ya da ev ekranı) 16 tuşla erişiliyor. Fonksiyonlar birbirinden güzel ayrılmış ve işlevleri gayet net. Telefonu alan herkes çok çabuk telefonla neler yapabileceğini farkedebiliyor. Aslında iPhone ve aksesuarları hakkında anlatacak daha çok şey var ama zaten belki bu kadarı bile fazla. Ama arayüzdeki yenilikler, getirdiği bakış açısı ve animasyonlar olarak göze çok hitap eden bir ürün. Çok fazla eksiği olduğunu düşünenler olabilir, fakat iPhone yazılım güncellemeleriyle ilerde çok daha fazla özelliği barındıracağının sinyallerini bize veiyor. Bakalım ilerki günlerde diğer firmalar nasıl tepki gösterecek, hep beraber göreceğiz. Apple her ne olursa olsun, telefon dünyasını sonsuza kadar değiştirdi ve çıtayı çok çok yükseklere çekti.

SMS

Bildiğimiz tekst mesaj özelliği. Ama iPhone birisine attığımız mesajları bize sanki onunla bir konuşma yapıyormuş gibi alt alta koyuyor. Mac OS X’in iChat programı gibi ya da MSN Messenger gibi düşünebilirsiniz. Mesajlarınızı sanal klavyeyle yazıyorsunuz ve birisiyle daha önce yaptığınız mesajlaşmayı temizleyebiliyorsunuz.

YouTubeİster telefonun üzerindeki wi-fi kablosuz İnternet bağlantısıyla, ister EDGE ile GPRS üzerinden YouTube’un iPhone için özel olarak formatladığı videoları izleyebilirsiniz. EDGE üzerinden izlemesi çok zor. Yani sadece wi-fi bağlantısı olan bir yerde tavsiye ediliyor.

Telefon
Kontak bilgileri Outlook ve Mac OS X’in Mail programından otomatik olarak çekiliyor. Kontakları favori listenize ekleyebiliyorunuz ve hızlıca arayabiliyorsunuz. Dev telefon tuşlarıyla arama da yapabilirsiniz ama kontak’ların arasında gezmek çok daha eğlenceli.

E-Posta
Apple’ın çok övdüğü e-posta yazılımı çoğu yoğun mail kullanıcısı tarafından hiç beğenilmedi. Mesela Blackberry telefonlardaki kolaylıktan eser yok. Birçok e-postayı bir anda silmek, okundu işaretlemek gibi özellikler yok. Teker teker silip açmanız gerekiyor. E-posta’lar bilgisayarınızdaki gibi resimli olarak açılıyor fakat biraz bekleyerek.

iPod
Steve Jobs’un iPhone için dediklerinden birisi de “bugüne kadar yaptığımız en iyi iPod”. iPhone 4GB veya 8GB iki versiyonla geliyor, yani aslında bir iPod Nano. Sadece dev ekranı olduğu için dev ekranda harika bir video izleme keyfi yaşatıyor. Video izlerken ekranı yan tutuyorsunuz ve pil ömrü 2-3 film izlemeye yetecek kadar gidiyor!

Safari
Safari tarayıcısını telefona tam olarak gömen Apple, iPhone’da gerçekten bilgisayarınızdaki gibi bir sayfa gösterebiliyor ve ekrana bakmaya çalıştığınız sitenin tamamını sığdırıyor. Bir tekst okumak veya resme bakmak istediğinizde, üstüne parmağınızla çift tıklıyorsunuz ve o parçaya zoom yapıyor.

Notlar
El yazısı gibi bir yazı tipiyle istediğimiz kadar not girebiliyoruz. Windows Mobile telefonlardaki gibi ekrana birşeyler çizme ihtimalimiz yok. Fakat yeni bir not açacağımız zaman gördüğümüz sayfa çevirme efekti gerçekten çok şık.

Kamera
iPhone standard bir 2 megapixel telefon kamerasıyla geliyor. Flaşı ve zoom özelliği yok. Hatta bana sorarsanız fazla basitleştirilmiş. Sadece resim çekiyor. Video da çekemiyor. Çektiği resimler de sadece iyi ışık altında güzel çıkıyor. Apple’ın ilerde geliştirmesini beklediğimiz bir özelliği.

Haritalar
Google Maps ile harika bir entegrasyon. Aradığınız yeri haritada süper animasyonlarla işaretliyor, harika bir hızda gezmenizi sağlıyor. Yol bile tarif ediyor. Keşke bluetooth ile GPS alıcılara da bağlanabilseydi dedirtiyor sadece. Bazı şehirler için anlık trafik bilgilerini de gösterebiliyor. Böylece en hızlı rotayı seçebiliyorsunuz.

Resimler
Seçtiğiniz klasörleri albüm albüm listeliyor. Bir sonraki resme geçmek için parmağınızla resmi sağa iter gibi ekranda sağa itiyorsunuz. Çok güzel bir animasyonla diğer resme geçiyor. Yakınlaşmak mı istiyorsunuz? İki parmağınızı resmin üzerine koyup açıyorsunuz. Yakınlaşmak içinse “cimcik” hareketi dediğimiz parmakları yakınlaştırma var.

vatan

18 Ağustos 2008 Pazartesi

Nissan’ın dadı kılıklı fren sistemi


Nissan’ın dadı kılıklı fren sistemi


Nissan’ın yeni fren direnci sistemi, sürücüleri beladan uzak tutmayı hedefliyor.
Görünüşe göre gelecekteki Nissan Sürücüleri, güvenli bir sürüş için bir dadılık hizmetine daha sahip olacaklar...

Nissan’ın yeni geliştirmekte olduğu frendirenci sistemi, sürücünün kör noktasına denk gelen bir araç varsa şerit değiştirmesini engelliyor. Şerit değiştirme ve kör nokta uyarı sistemleri yeni sayılmaz fakat çoğu uyarı ışıkları, sesler ve titreşim gibi uyarılar kullanıyor.

Nissan uyarı sistemini bir adım ileri götürmüş ve müdahale noktasına getirmiş. Frenler aracı şeridine geri döndürmek için titriyor. Mesela sürücünün sol kör noktasında bir araç varsa bilgisayar, sağ frenleri titreştirerek aracın o yöne çekilmesini sağlıyor.

http://cnetturkiye.com

Yeni MSN'de neler var?


Yeni MSN'de neler var?

Halen Beta aşamasındaki yeni MSN sürümü Windows Live Messenger 9 geliştirilmeye devam ederken, ilk detaylar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.



Anlık mesajlaşma yazılımı MSN'nin yeni sürümü Windows Live Messenger 9'un (WLM 9) Beta testleri devam ediyor. Bu yılın sonları ya da 2009'un ilk aylarında çıkması beklenen yeni sürüme dair ilk bilgiler de gelmeye başladı.

Yeni bir arayüzle kullanıcıların karşısına çıkacak olan WLM 9'da API bileşenleri yaygın olarak kullanılacak. Çok kullanıcılı ses ve görüntülü sohbet imkanı gibi özelliklerin beklendiği yazılımda (bir ihtimal sürüm 10'da da yer alabilir), WPF (Windows Presentation Foundation) üzerinden destekleyen sistemlerde kullanılmak üzere çeşitli grafik efektlerinin yer alacağı öngörülüyor. Yani transparan menü ve pencerelerle daha sık karşılaşacağız.

Henüz kesinlik kazanmasa da Yahoo Messenger'dakine benzer şekilde WLM 9'da da AIM, XMPP, ICQ gibi farklı mesajlaşma yazılımların kullanıcılarına da kucak açılacağı tahmin ediliyor.

WLM 9 Beta sürümü 20 Kasım 2007'den itibaren davetiye yoluyla http://connect.microsoft.com/ üzerinden Beta testçilerine açılmıştı.


http://cnetturkiye.com/

17 Ağustos 2008 Pazar

Samsung Omnia i900



Samsung Omnia i900 cep telefonu :
Samsung yeni modeli Samsung Omnia SGH-i900 cep telefonunu duyurdu. Samsung Omnia kullanıcıların ev iş yerinde sürekli bağlantıda kalmalarını sağlayan, iş ile ilgili yüksek performanslı içerik, dinamik multimedya deneyimi ve eğlence özelliklerini bir arada sunuyor. Latincede 'her şey' ve Arapçada 'arzu, istek' anlamlarına gelen Omnia günümüz cep telefonlarında sunulan özelliklerin ötesine geçiyor. Samsung i900 Omnia 2008 Haziran ayı içerisinde piyasalara sunulacak. Kullanıcıların Microsoft Outlook e-posta yazılımı ile diğer uygulamalar arasında sorunsuzca geçmelerine olanak tanıyarak kişisel bilgisayar benzeri kullanım kolaylığı sağlayan Samsung Omnia i900 cep telefonu Haziran 2008 tarihinden itibaren piyasalara sunulacak.



Samsung Omnia internet
Samsung yetkililerinden Geesung Choi'nin ürünle ilgili görüşleri şöyle: "Günümüzün yoğun iş hayatına sahip online işlemlerle yaşayan kullanıcılarının tüm ihtiyaçlarına cevap verebilen Samsung Omnia cep telefonunu duyurmaktan dolayı heyecan duyuyorum. Samsung Omnia cep telefonu Samsung'un fonksiyonellik, şıklık, kullanılabilirlik ve eğlence özellilerini tek bir cihazda bir araya getirerek mobil iş dünyası beklentilerine cevap verme konseptinin somut bir kanıtıdır. Omnia ürün serimiz kullanıcıların her yerde ve her zaman bağlantıda kalarak iş ve eğlence uygulamalarını en üst seviyede yaşamalarına olanak tanıyan cihazlardır."

Samsung Omnia cep telefonu tasarımı Samsung Omnia cep telefonu Samsung'un tasarım alanındaki başarısının bir kanıtı. Ürün geniş kullanım özelliklerin eşliğinde ince ve zarif tasarımı ile göz alan bir cep telefonu. Telefon 12.5mm inceliğindeki platin görünümlü gövdesi ile kullanıcının eline rahat bir şekilde oturuyor.




Samsung Omnia i900 Microsoft Mobile 6.1 işletim sistemi
En güncel işletim sistemlerinden olan Windows Mobile 6.1 Professional'ın kullanıldığı Samsung Omnia i900 cep telefonu PowerPoint, Excel ve Word gibi MS Office belge uygulamaları ile kişisel bilgisayar deneyiminin mobil ortamda yaşanmasına olanak tanıyor. Windows Mobile 6.1 Professional işletim sistemi kullanıcıların ilave uygulamaları cep telefonlarına indirerek ihtiyaçlarına uygun olarak kişiselleştirerek kullanmalarını sağlıyor.




Samsung Omnia i900 dijital kamera & GPS
Samsung Omnia cep telefonu 5 megapiksel çözünürlüklü CMOS görüntü işlemcili bir dijital kameraya sahip. Telefonun dijital kamerasında otofokus (AF otomatik netleme), yüz tanıma, gülümseme tespit ve otomatik panorama çekimi gibi en son teknolojiler de mevcut. Telefonun 8GB veya 16GB kapasite seçenekleri ve bellek kartı ile mevcut hafızanın arttırılabilme özelliği dijital uygulamalar için fazlasıyla yer sağlıyor. Aynı zamanda Samsung Omnia cep telefonunda bulunan GPS fonksiyonu, navigasyon ve coğrafi etiketleme özellikleri sayesinde kullanıcılar en güncel teknolojileri hayata geçirebiliyorlar.

Samsung Omnia ile yüksek çözünürlüklü video izleme
Samsung Omnia cep telefonunda bulunan 3.2 inç (8.1 cm) büyüklüğündeki WQVGA LCD ekran dijital fotoğraf, video görüntüler ve slayt şovların keyifle izlenmesine olanak tanıyor. Telefonun desteklediği DivX, Xvid ve diğer video görüntü formatları sayesinde her türlü görüntü sorunsuz bir şekilde izlenebiliyor. Telefonun kullanım keyfini arttıran diğer etkenlerden bir tanesi de uzun ömürlü bataryası.




Samsung Omnia ve TouchWiz kullanıcı arayüzü Yeni Samsung Omnia cep telefonu kullanıcıların Microsoft Outlook e-posta yazılımı ile diğer uygulamalar arasında sorunsuzca geçmelerine olanak tanıyarak kişisel bilgisayar benzeri kullanım kolaylığı sağlıyor. Samsung'un patentli TouchWiz kullanıcı arayüzü veri ve metin girişlerini kolaylaştırıyor. Arayüzün kendine özgü özellikleri kullanıcıların telefonu kullanma yöntemlerini kişiselleştirmelerine olanak tanıyor. Samsung Omnia cep telefonunun yüksek çözünürlüklü dokunmaya duyarlı ekranı ve ekran üzerindeki QWERTY klavyesi işlemlerin gerçekleştirilmesini kolaylaştıran bir yapıya sahip.

Samsung Omnia i900 cep telefonu
Samsung Omnia cep telefonu öncelikle Singapur'da düzenlenecek olan CommunicAsia iletişim ve komünikasyon fuarında 17 ile 20 Haziran tarihleri arasında ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Cihaz aynı hafta içerisinde Güneydoğu Asya piyasasına sunulacak. Omnia i900 cep telefonu temmuz ayından itibaren Avrupa'da raflarda yerini alacak.


Marka Samsung
Model Omnia i900
Form faktör Candybar
Renk Silver
Şebeke
GSM şebeke EDGE, GPRS, GSM, HSDPA (3G)
Servis 850, 900, 1800, 1900
Bağlantılar
Bluetooth v2.0 with A2DP
Kızılötesi Hayır
Wi-Fi(WLAN) Evet
USB 2.0
Faks / Veri Hayır
Ekran
Ana ekran Color TFT touchscreen
Renkli ekran 65.536 renkler
Boyutlar Bilinmiyor
Çözünürlük 240x400 piksel
Dış ekran Hayır
Bellek
Dahili bellek 8GB/16GB
Harici bellek 16GB
Bellek Kartı yuvaları 1
Bellek kartı tipleri MicroSD
Temel özellikler
Pil Lithium Ion 1440 mAh
Bekleme süresi Bilinmiyor
Konuşma süresi Bilinmiyor
Arama
Tireşim Evet
Foto ID Evet
Melodiler MP3, Polyfone
Kamera
Kamera Evet
Megapiksel 5 megapiksel
Maks. fotoğraf çözünürlüğü 2592x1944 piksel
Dijital zum Yesx
Optik zum Hayır
Otomatik netleme Evet
Flaş Evet
Video kayıt Evet
İkinci (dahili) kamera Evet
Mesaj
SMS Evet
MMS Evet
T9 metin girişi Evet
E-posta Evet
HTML tarayıcı Evet
Multimedya
FM radyo çalar Evet
Java desteği Evet
Ses çalar AAC, ACC, AMR, eAAC, MP3, WMA
Video oynatma 3GP, DivX, MPEG4
Özellikler
Melodi ekleme Evet
Ajanda fonksiyonları Calculator, Calendar, Currecy convertor, Reminders, Mobile Office
Görüntülü görüşme Evet
Diğer özellikler Windows Mobile 6.1 professional, Built-in GPS, Built-in handsfree, Voice dial, Voice memo, TV Out
Format
Ağırlık 127 g.
Boyutlar (Y x G x D) 112x56.9x12.5 mm.

12 Ağustos 2008 Salı

Nikon D60



Nikon D60

Firmanın bugüne kadar ürettiği en küçük dijital SLR olma ünvanına sahip olan Nikon D60, 10.2 Megapiksel çözünürlüğü, gelişmiş toz temizleme sistemi ve güncellenmiş 18-55mm kit objektifi ile dikkat cekici bir model.

Fotoğraf ya da fotoğrafçılıkla biraz ilgilenenlerin çok iyi bildiği bir marka olan Nikon, son yıllarda özellikle giriş seviyesi dijital SLR modelleriyle öne çıkmaya başladı.

Firma 2004 yılında D70 gibi artık efsane olan bir modelle uygun fiyatlı dijital SLR pazarına giriş yapmıştı. Bu model hem özellik hem de görüntü anlamında üst seviye modelleri aratmayacak teknik fonksiyonlara sahipti.

Pazarın ağırlıklı olarak giriş seviyesi modellere kayacağını öngören Nikon, strateji değiştirerek D70 kadar gelişmiş özellikler barındırmayan modeller üretmeye başladı. Bunun ilk örneği ise 2005 yılında piyasaya sürdüğü D50 oldu. Ardından D40 ve D40X modelleri satışa sunuldu. Her üç model de başlangıç seviyesinde ürünlerdi ve ağırlıklı olarak hevesli amatörlere hitap ediyorlardı.

Takvimler 2008 yılını gösterdiğinde ise Nikon D50 modelinin gelişmiş versiyonu D60 ile kullanıcıların karşısına çıktı. Bu yeni model firmanın bugüne kadar ürettiği en küçük dijital SLR olma ünvanına sahip.

Nikon D60•10 Megapiksel çözünürlük
•Sensör temizleme sistemi
•Toz engelleme teknolojisi
•Saniyede 3 kare fotoğraf çekebilme
•3200'e kadar ulaşabilen ISO değeri
•2.5 inç LCD ekran
•SDHC uyumlu SD bellek yuvası
•Dahili fotoğraf düzenleme özellikleri
•KDV Dahil 1400 YTL (sadece gövde)

TASARIM
Kardeşi D50’ye benzeyen, küçük, hafif ve kompakt bir dijital SLR var karşımızda. Ürünün tüm tuşları ergonomik olarak tasarlanmış ve bu tip cihazlarda karşımıza çıkan klasik öğelere sahip.



D60’da bilgi ekranının LCD ekrana entegrasyon anlayışı devam ediyor. Bu sayede ikincil LCD ekrana gerek kalmadığı gibi daha küçük bir gövde oluşturulmasında faydalı olunmuş.

TEKNİK ÖZELLİKLER
D60, 10.2 Megapiksel çözünürlüğe sahip bir dijital fotoğraf makinesi. Üründe hazır çekim modlarının yanısıra P, S, A, M ve Otomatik mod da mevcut. Pil dahil, objektif hariç toplam ağırlığı 522 gram olan ürün, dahili toz engelleme ve toz temizleme sistemlerine sahip.



Bellek kartı olarak SDHC uyumlu SD türünü destekleyen modelde, CCD sensör kullanılmış ve LCD ekranın boyu 2.5 inç. İlk kez Nikon modellerinde karşımıza çıkan Eye Sensör D60 ile hayatımıza giriyor. Gözünüzü vizöre yaklaştırdığınızda LCD ekran otomatik olarak kapanıyor ve bu da pil ömrünün yükselmesi açısından önemli bir etken. Bunun için gerekli olan sensör hemen vizörün altında bulunuyor.



Bilgi alma amaçlı kulanılan LCD ekran aynı zamanda yerçekimi sensörüne de sahip. Yani cihazı dikey olarak tuttuğunuzda normalde yatay olarak konumlanan bilgi ekranı da yatay hale geçiyor.



Üründe LiveView yani LCD ekrandan gerçek zamanlı görüntü verebilme özelliği bulunmuyor. Amatörlerin sıklıkla aradığı bu fonksiyonun böyle bir üründe bulunması beklerdik (artık bu seviyedeki birçok dijital SLR makinede bulunan bir özellik) ancak Nikon bizimle aynı fikirde değil galiba.



FOTOĞRAFİK ÖZELLİKLERİFotoğraf formatı olarak JPEG ve RAW desteği sunan D60, gelişmiş beyaz ayar seçenekleri, pozlama seçenekleri, poz telafisi, 3200’e kadar ISO kullanabilme (100’den başlayarak), 1/4000 saniyeye çıkabilen enstantane hızı, dahili flaş, dahili düzenleme özellikleri ve filtre seçenekleri gibi fonksiyonlar sunuyor.

SENSÖR VE İMAJ İŞLEMCİSİ
Üründe 23.6x15.8 mm ebatlarında CCD sensör kullanılmış. Bu da 1.5X fokal çarpan bulunduğu anlamına geliyor.



Kullanılan imaj işlemcisi ise firmanın üst seviye ürünleri D300 ve D3’te de gördüğümüz EXPEED. D300 kullandığımızda hayran olduğum EXPEED imaj işlemcisi D60’da da yine süper bir şekilde çalışıyor. Gerek renk aktarımı gerekse algoritma anlamında çok başarılı bir işlemci var karşımızda. Nikon ilk kez giriş seviyesi bir modelde bu işlemciyi kullanıyor.



HAVA AKIMI İLE TOZ ENGELLEMEÜründe bulunan ve özel olarak tasarlanan bir sistem yardımı ile cihazın içinde dolaşan hava akımı özel bir bölüme yönlendiriliyor. Aynanın hemen önünde oluşturulan bu alan kazara cihazın içine kaçacak tozları yok etmek için tasarlanmış.



Değiştirilebilir objektifli makinelerde karşımıza çıkan sensöre toz bulaşma sorununu daha oluşmadan önlemeye yönelik sistem benden tam puan aldı.

TİTREŞİMLE TOZ TEMİZLEME
Her ne kadar cihazda toz engelleme sistemi bulunsa da bu havadaki zerrelerin sensörün üzerine yapışmayacağı anlamına gelmiyor. Engelleme sisteminden kurtulabilen tozlar açılışta ve kapanışta çalışan ve sensörü ultrasonik hareketlerle titreştiren toz temizleme sistemi yardımı ile yok ediliyor.

D3 ve D300’de gördüğümüz bu sistem D60 ile giriş seviyesine de geliyor. Güzel de olmuş. Özellikle fotoğraflarında siyah siyah lekeler görmekten bıkan biri olarak faydalı bir fonksiyon olarak görüyorum toz temizlemeyi.



STOP MOTION

Nikon’un kompakt modellerinde bulunan Stop Motion özelliği ilk kez D60 ile SLR kategorisine taşınıyor. Bu özellik yardımı ile seri olarak çektiğiniz fotoğrafları arkası arkasıya dizerek AVI formatında video oluşturabiliyorsunuz. Bu tip ihtiyaçları olan kullanıcılar için güzel bir özellik.



Stop Motion film hazırlarken saniyede kare sayısı, görüntü çözünürlüğü gibi değerleri de düzenleyebiliyorsunuz. Amatör filmciler için faydalı seçenekler bulunuyor.

LCD SENSÖRÜPil ömrünü artırma anlamında önemli bir fonksiyon da LCD sensörü. Firmanın Eye Sensör yani Göz Sensörü adını verdiği teknoloji yardımı ile vizöre gözünüzü dayadığınızda LCD ekran otomatik olarak kapatılıyor. Bunu da vizörün hemen altında bulunan sensör yardımı ile algılıyor. Hoş ve pil ömrünü artırma anlamında olumlu bir fonksiyon.



TİTREŞİM ENGELLEME ÖZELLİKLİ KİT OBJEKTİF
Firmanın üçüncü nesil 18-55 mm objektifi olan AF-S DX NIKKOR 18-55mm f/3.5-5.6G VR, kit olarak satın aldığınızda beraberinde verilen objektif. Adından da anlaşılacağı gibi VR yani Vibration Reduction – Titreşim Engelleme özelliğine sahip olan bu objektif, özellikle az ışıklandırılmış mekanlarda netsiz fotoğraf sorunun üstesinden geliyor. Fiyatına göre oldukça iyi bir objektif olan 18-55 mm, amatörlük sınırlarını zorlamadığınız sürece fazlasıyla iyi bir ürün.

Yeni gelmişken belirteyim D60 aynen önceki modeller olan D50, D40 ve D40X gibi gövde üzerinde netlik motoru bulundurmayan bir ürün. Bu yüzden otomatik netlik için mutlaka kendi üzerinde netlik motoru bulunan objektiflerle kullanmak gerekiyor. Bu da son birkaç yılda çıkan yeni nesil objektiflerle tam anlamıyla bir kullanım sağlanacağı anlamına geliyor. Yani AF-S ve AF-I serisindeki objektiflerle tam uyumlu bir model var karşımızda. Diğer serilerde ise bazı sıkıntılar yaşanabilir.



Objektif uyumluluğu ürünün hedef kitlesi göz önüne alındığında çok büyük bir sorun değil. Yine de elinizde objektif varsa ve D60 almayı düşünüyorsanız uyumlu olup olmadığını kontrol etmenizi tavsiye ediyorum.

Kit objektifin ülkemizdeki satış fiyatı KDV hariç 200 dolar civarında. Bu özelliklere ve keskinliğe göre fiyatın çok uygun olduğunu söyleyebilirim.

SERİ ÇEKİM
D60 saniyede 3 kare tam çözünürlüklü fotoğraf çekebiliyor. Elbette hızlı bir SD (hatta mümkünse SDHC) bir belek kartı kullanmak şartıyla. Giriş seviyesi bir model için saniyede 3 kare çok iyi bir rakam. Ayrıca seri çekim için sınırlama yok. Yani belli bir kare sonra cihaz tıkanmıyor. Bellek kartı dolana kadar çekim yapabiliyorsunuz.



EFEKTLER

Fotoğraf makinesinde daha önceki modellerde de karşımıza çıkan bazı efektler bulunuyor. Bunlar arasında Siyah-Beyaz, Vivid, Portrait ve Softer gibi seçenekler bulunuyor. Bu efektleri çekim önceki belirleyip fotoğarfların onlar doğrultusunda çekilmesini sağlıyorsunuz.



DAHİLİ DÜZENLEME ÖZELLİKLERİNikon’un Retouch (Yeniden dokunuş) adını verdiği ve D50’den beri bulunan öel bir menü yardımı ile bir dizi düzenlemeyi çekilen fotoğraflar üzerinde uygulayabiliyorsunuz. Bu efektler arasında Trim (Kadrajlama), Filter Effects (örneğin Skylight), Monochrome, Red Eye Reduction gibi seçenekler mevcut. Tüm bunlara ek olarak daha önce bulunmayan Cross Screen adı verilen ve özellikle gece ışıklarını yıldızlı bir görünüme kavuşturan bir düzenleme de bulunuyor.



Bu düzenlemelerin amacı teknik konularda bilgili olmayan ve D60’ın hedef kitlesinde bulunan kullanıcıları memnun etmek. Bu anlamda Retouch özelliğinin hedefi tutturduğunu söylemek mümkün. Düzenlemeleri yapmak çok kolay ve az bilgili kullanıcıların bile yapabileceği şekilde tasarlanmış.

PİL
Bu tip ölçümleri yapan CIPA standartlarına göre pil ömrü yaklaşık 500 kare. Yaptığımız ölçümlerde ben de benzer değerleri buldum. Hatta enerji ile ilgili ayarları iyi düzenlerseniz (mesela çekilen fotoğrafları gösterme özelliğini iptal etmek gibi) 50-100 kare daha fazla fotoğraf çekmek de mümkün oluyor. Bu kategorideki bir ürüne göre oldukça yeterli bir rakam.



BEĞENDİĞİM ÖZELLİKLERİ
•Yüksek çözünürlük ve detay kalitesi
•Operasyon hızı
•Kompakt gövde
•Kit olarak satılan objektifinin kaliteli üst seviyede

BEĞENMEDİĞİM ÖZELLİKLERİ
•LiveView özelliği bulunmuyor


SONUÇGiriş seviyesi dijital SLR bir model olan D60, gelişmiş özellikleri, yüksek görüntü kalitesi, amatör kullanıma yönelik fonksiyonları ile hedeflediği kitleyi mutlu edebilecek bir fotoğraf makinesi. ‘LiveView modu olsa iyi olurdu’ diye düşündüğümüz ürünü, fotoğrafçılığa yeni adım atan ya da ‘artık dijital SLR fotoğraf makinesine geçme zamanım geldi’ diyenlere tavsiye ediyorum.


http://www.uruninceleme.com/

Öz YouTube

Öz YouTube

Neredeyse adı unutulacak olan video paylaşım sitesi için ortaya çıkan formüller, aklı başında bilgisayar kullanıcılarını güldürmeye devam ediyor.


Video paylaşım sitesi YouTube'un 3 aydan fazla bir süredir kapalı kalmasına çözüm olarak; site kapatma işlerinden sorumlu olan Türk Telekomünikasyon Kurumu'nun basına yansıttığı çözüm, interneti neremizle algıladığımıza en güzel örneklerden biri oldu ve geleceğimiz konusunda da ipuçları vererek bizi hüzünlendirdi.

Budanmış YouTube veya Öz YouTube

Bu kararı alan kişilerin, YouTube'a ne sıklıkla girdiği veya hayatlarında bir video paylaşım sitesine içerik gönderip göndermediği konusunda ciddi şüphelerim var. Komedi filmi gibi gelişen olayların bu sahnesine geçmeden önce alınan kararları tekrar hatırlamakta fayda var;

:: Youtube.com.tr veya Youtube.tr adresi açılacak
:: Bu adreslerden girildiğinde istenmeyen videolar görünmeyecek
:: YouTube Türkiye Temsilciliği kurulacak.

Bu kadar zekice bir çözümü ancak biz bulabilirdik ve başardık. Peki, durumu kara mizaha çeviren sonuçlar neler?

:: İstenmeyen videolar, Youtube.com adresinde yayınlanmaya devam edecek.
:: Youtube.com'da yapılamayan, Youtube.com.tr'de nasıl yapılacak?

Hem Google Hem de TK Düşünmeli

Bu komediye imza atan 2 taraf var.


Birinci tarafta, dünyanın internet devi Google bulunuyor. YouTube'un da sahibi olan firma, Türkiye'yi sadece reklam pazarı gelişmekte olan nüfusu yoğun bir ülke olarak görüp, Türkiye ofisinin yapılanmasını sadece reklam gelirlerini kontrol etmeye yönelik kurduğu için, zamanla büyüyen bu soruna çözüm getiremedi.

Ne mahkemelerle sıkı iletişim kurabildi ne de istenmeyen videoların kullanıcılar tarafından kolayca şikayet edebilmesi için Türkçe arabirim hazırladı. Maalesef, bu kafayla iş yapmaya da devam ediyorlar.

Diğer tarafta ise resmi kurumlarımız bulunuyor. Zamanında, yerli video paylaşım sitelerine gereken altyapıyı sağlayamadığı ve korkunç miktarlarda olan barındırma (hosting) ücretlerinden dolayı Türkiye'deki kullanıcıları YouTube veya Metacafe gibi sitelere yönlendiren Ulaştırma Bakanlığı, bu kurumların başını çekiyor.

İşin bir de istihbarat kısmı var o da YouTube'un şansızlığı olsa gerek. Üst rütbeli askerlerin ve bürokratların gizlice yapılmış kayıtlarının YouTube üzerinde yayınlanması, site üzerinde tam denetim ihtiyacını ortaya koyduğundan dolayı bu kadar baskı altında olması da, yaşadıklarımızın nedenleri arasında.

Bir umut olarak youtube.com.tr'nin açılmayacağını düşünüyorum.

:: Youtube.com.tr için ne düşünüyorsunuz? Forumda tartışalım.

Hakkı Alkan / ShiftDelete.Net
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...