Anason Yetiştiriciliği - Anason Üretimi
Giriş Anason (Pimpinella anisum L.) yaklaşık 1500 yıldır, eski Mısırlılar'dan beri kültürü yapılan bir bitkidir. Ülkemizde tıbbi ve baharat bitkileri arasında önemli bir yere ve ihracat payına sahiptir. Anason %1-6 oranında uçucu yağ içerir ve yağın %70-85'ni anetol oluşturur. Anason uçucu yağı alkollü içeceklerde aroma verici olarak kullanılır. Ayrıca anason baharat olarak kullanıldığı gibi mideyi kuvvetlendirici ve öksürüğe karşı olan olumlu etkisinden dolayı eczacılıkta da kullanılır. Ülkemizde anason çiçeklenme döneminde yağış almayan geçit bölgelerine adapte olmuştur. Anason ekilişinin % 87'si İç Ege, %12'si ise Akdeniz Bölgesi'ndedir ve yıllık üretimi 8-15 bin ton civarındadır. Anason çoğunluğu Denizli, Burdur, Muğla, Antalya illerinde olmak üzere daha az oranda da Bursa, Balıkesir, Afyon, Uşak ve İzmir illerinde yetiştirilmektedir. Üretimin bir bölümü başta A.B.D. olmak üzere değişik ülkelere ihraç edilmektedir. Yıllık ihraç miktarı 3-4 bin ton ve elde edilen gelir de 5-10 bin Amerikan Doları arasında değişmektedir. Ülkemiz dışında diğer Akdeniz ülkeleri, Hindistan, Güney Rusya, Meksika, Çin, Afganistan ve Güney Amerika'da da tarımı yapılmaktadır. Kullanım Alanları En büyük oranda içki yapımında kullanılmaktadır. Bunun yanında vücut ısısını arttırıcı, solunumu kolaylaştırıcı, uyku getirici ve ağrı dindirici özelliklerinden dolayı tıp ve eczacılıkta da kullanılmaktadır. Kek ve çörek gibi gıda maddelerinde katkı maddesi olarak kullanıldığı gibi diş macunu yapımı gibi bazı sanayi kollarında da kullanılmaktadır. İklim ve Toprak İstekleri Anason sıcak ve güneşli iklimi sever. Rutubetli iklimden, çiçeklenme devresindeki yağışlardan, kuru ve sıcak esen rüzgarlardan oldukça zarar görür. Rüzgar zararını önlemek için kuzeyi kapalı yerler tercih edilmelidir. Besin maddelerince zengin, çabuk tavagelen, tavını koruyan, havalanabilen gevşek geçirgen topraklarda kolay çimlenir, büyüme ve gelişme hızlı olur. Tarla Hazırlığı: Anason ekilecek tarla sonbaharda bir veya iki kere derin olarak, ekimden önce de gerekiyorsa bir kere yüzlek sürülmelidir. Ekim öncesi sürümden sonra diskaro veya benzeri bir aletle yüzlek işleme ile tohum yatağı hazırlanır. İyi hazırlanmış tohum yatağı anason tohumlarının çimlenmesi ve çıkışı için gereklidir. Kültürü: Anason ekimi, ılıman iklimlerde ilkbaharda mart-nisan aylarında, daha sıcak bölgelerde ise sonbahar veya iklimin uygun olduğu kış aylarında yapılabilir. Ekim serpme veya sıraya yapılabilir. Ancak sıraya ekim, yabacı ot mücadelesi, hasat ve ilaçlama gibi bakım işlerinde mekanizasyona olanak sağladığından tercih edilmelidir. Serpme ekimde ise tarlaya tohumun homojen dağıtılması söz konusu olmadığı gibi, ekim derinliği de ayarlanamadığından derin düşen tohumlar çıkmaz, yüzeyde kalanlar ise çimlenemez. Sıraya ekim mibizerle yapılabilir. Sıra arası mesafe makine parkındaki mevcut olanaklara göre ayarlanabilmekle beraber 45cm sıra arası ve 1-2 kg/da tohum atılması tavsiye edilir. Ekimden 2-3 hafta sonra anason çıkışları başlar. Çıkış öncesi yağmur yağması durumunda toprak yapısına bağlı olarak toprak yüzeyinde kaymak tabakası oluşabilir. Anason kaymak tabakasına karşı oldukça hassas olup, bu tabaka anason çıkışını engeller. Bu durumda anason çıkışını sağlamak için kaymak tabakası kırılmalıdır. Anason çıkıştan sonra yabancı otlara oranla oldukça yavaş geliştiğinden, bu devrede yabancı ot mücadelesi çok önemlidir ve ihmal edilmemelidir. Anason verim ve kalitesini doğrudan etkileyen uygulamalardan birisi de gübrelemedir. Özellikle azotlu gübre miktarı çok önemlidir. Yüksek dozdaki azot, bitkinin yeşil aksamının artmasına ancak tane bağlama ve uçucu yağ oranlarının düşmesine neden olmaktadır. Gübre ihtiyacını belirlemek için en emin yol toprak analizi yapılmasıdır. Anasonda toprak altı gübresi olarak uygulanmak üzere saf madde olarak dekara 5 kg azot, 5-7 kg fosfor ve 8-10 kg potasyum isabet edecek şekilde gübreleme yapılmalıdır. Anason kazık köklü olmasına rağmen, kökleri fazla derine gitmez. Bu yüzden gelişme döneminin başlangıcında sulama gerekebilir. Ülkemizde kültürü yapılan anason populasyonlarının suya duyarlılıkları farklı olup, Çeşme anasonu diğer populasyonlara göre kurağa oldukça dayanıklıdır. Anasonun fazla hastalık zararlısı olmamakla beraber, yetiştiriciliğin yapıldığı yıldaki iklim koşullarına ve üst üste anason ekilmesine bağlı olarak halk arasında mantar hastalığı olarak bilinen Macrophimina phaseoli ve anason güvesi zararı görülebilir. Bu durumda Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın ilgili birimlerine başvurulmalı ve ekim nöbeti uygulamaya özen gösterilmelidir. Hasat ana çiçek dallarındaki tanelerin kahverengileşmeye başladığı devrede yapılmalıdır. Ege Bölgesi'nde anason hasadı temmuz başında, daha sıcak bölgelerde ise daha erken devrede yapılmaktadır. Taneler olgunlaştıkça kolayca döküldüğünden, hasatta geç kalınmamalıdır. Hasat bitkileri yolma veya dipten biçme şeklinde yapılmaktadır. Hasat edilen bitkiler demetlenerek kurutulur ve harman edilir. Anason demetleri kurutulmaları esnasında, yağmura maruz kalmaları durumunda, anason tanelerinde renk kararmakta ve kalite düşmektedir. Anasonda dekara verim ekolojik koşullara, yetiştirme tekniğine ve kullanılan tohumluğun kalitesine bağlı olarak 45-110 kg arasında değişmektedir. http://www.tarimziraat.com/ Ender Saraç Mide ve bağırsak Problemleri olan kişiler için “Doğanın Şifalı Eli” kitabında da bahsettiği “Anason meyvesi“ni tavsiye ediyor. Anason’un faydaları ve Kullanım bilgileri; Mide ve bağırsak problemlerinde, soğuk algınlığına ve hazımsızlığa karşı tedavi edici özelliği bulunan “Anason“un ayrıca ağrı kesici özelliği bulunmaktadır. Mide ve bağırsak problemleri dışında menopozal problemleri olan kişiler içinde gece yatmadan önce 1-2 tatlı kaşığı öğütülmüş anasonu tavsiye eden Ender Saraç anasonun östörojenik etkiye sahip olmasını vurguluyor. Not: Anason genellikle demlenerek kullanılan bir bitkidir. Ayrıca anotel ve anasona alerjisi olan kişilerin kullanmaması tavsiye edilmektedir. ( Anisi fructus) Anason tohumu Alman resmi gazetesinde 6.7.1988 tarihinde yayınlanarak ( Heftnummer:122, ATC-Code:R05CA) modern bitkisel ilaç olarak yürürlüğe girmiştir.Anason tohumu ESCOP ve WHO monografilerinde de yer almaktadır. Belirtilen kanuna göre anason tohumu doğal bileşiminde kullanılır, herhangi bir madde katılamaz, bileşiminde bulunan bazı maddeler ayrılamaz. Hazır ilacı bulunmamaktadır, esansının ( Eterik yağ) sadece ilaç kalitesinde olanı tedavi amacıyla kullanılabilir. İlaç etkili (Ecza, drog) kısmı: Anason bitkisinin ( Pimpinella anisum C.) kurutulmuş tohumları kullanılır. Bileşiminde: Anethol, estragol, anis aldehit, terpineol ve linalool bulunur. Etkisi: Mikrop öldürücüdür, balgamı sulandırarak kolayca atılmasını sağlar. Bazı virüslere ( Uçuk, HSV-1) etkilidir. Tükürük ve mide sağlısını artırarak hazımsızlıkta yardımcı olur. Gaz giderici etkisi vardır. Vücudu ısıtır. Hafif kramp giderici etki gösterir. Kullanıldığı yerler: Gaz, şişkinlik hissi gibi hazımsızlık sorunlarında dahilen, soğuk algınlığında dahilen ve haricen kullanılır. Kullanılmaması gereken haller: Anason ve esansına karşı alerjisi olanlar kullanmamalıdır. İstenmeyen ( Yan) etkileri: Ciltte, solunum yollarında ve sindirim sisteminde alerjiye neden olabilir. İlaçlarla uyumsuzluğu: Yok. Kullanım miktarı: Ortalama günlük kullanım miktarı 3 gr kurutulmuş anason tohumudur. Kullanım şekli: Anason tohumu kullanılmadan hemen önce dövülmelidir. 1-2 çay kaşığı dövülmüş anason tohumu fincana konur, üzerine kaynar su ( 100 ml) kaynar su ilave edilir, fincanın ağzı kapalı olarak 10 dakika demlenir, süzülerek içilir. Sabah ve akşam birer fincan çayı taze hazırlanarak içilebilir. Su yerine kaynar süt de kullanılabilir. Hastalıklar bölümünde verilen bilgiler dikkate alınarak uygulanmalıdır. Kaynak: Dr. Ahmet Toptaş, Alman kanunlarına göre düzenlenip izin verilen BİTKİLERLE MODERN TEDAVİ, Gonca Yayınevi, İstanbul 2009, ISBN: 978-9944-790-31-4, (0212)5285076-5286005. |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder